
Bakırcılık
İnsanoğlunun bakırı bulması ve işlemesini öğrenmesi M.Ö. 5000-3000 tarihlerinde Kalkolitik Çağ denilen Bakır Çağı ile başlamıştır.
Şanlıurfa il sınırları içindeki Hassek Höyük, Kurban Höyük, Lidar Höyük gibi höyüklerde yapılan arkeolojik kazılarda kalkolitik çağa ait bakır kaplar, ok ve mızrak uçları ile iğnelere bol sayıda rastlanılmıştır. Ayrıca Harran’da 1950 yıllarında yapılan Türk-İngiliz ortak kazılarında, içkale içerisindeki bir odanın tavanının tesadüfen çökmesi sonucu bulunan, 11. yüzyıl sonu ve 12. yüzyıl Eyyûbiler dönemine tarihlenen 199 parça nadide madeni eser bakırcılık sanatının bu bölgede ileri bir düzeyde olduğunu vurgulamaktadır.

Ankara Etnografya Müzesi’nde muhafaza edilen bu eserler; işlemeli havanlar, siniler, kazanlar ve çeşitli kaplardan oluşmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Harran Kazıları Başkanı Dr. Nurettin Yardımcı’nın girişimleri sonucunda bu eserlerin çok az bir bölümü Şanlıurfa Müzesi’ne getirtilebilmiş ve teşhire sunulmuştur.
Urfa’daki tarihi geçmişi bu kadar eskilere dayanan bakırcılık sanatı 1960’lı yıllara kadar önemini korumuş, Kazancı Pazarı ve Hüseyniye Çarşıları’ndaki dükkânlarda çok sayıda usta tarafından sürdürülmüştür.

1960’lı yıllarda alüminyum, plastik ve daha sonraları çelikten imal edilmiş fabrikasyon türü mutfak gereçlerinin piyasaya hakim olması ile bu sanat önemini yitirmiştir.
1950’li yıllarda 100 iş yerinde 300 usta ve kalfa ile sürdürülen bakırcılık sanatı günümüzde 10 işyeri ve 30 civarında usta ile sürdürülmeye çalışılmaktadır.
Şanlıurfa bakır işleri “dövme çekiç” tekniğiyle ün salmıştır. Urfalı bakırcı ustalarının bu teknikteki maharetlerinin tartışılmaz olduğu söylenmektedir. Son zamanlarda bazı genç ustalar tarafından “Kabartma Çekiç” tekniğine yönelinerek turistik amaçlı, tarihi yerleri ve özel amblemleri konu alan kabartmalı tepsiler, cezveler yapılmaya başlanmıştır.

Bakırcılık Ürünleri
0.70 mm. İle 1.5 mm. Arası kalınlıklardaki düz ya da disk (yuvarlak) pirinç veya bakır levhalar işlenerek çeşitli formlarda şekillendirilmektedir. Şanlıurfa ve çevresi mutfağının zengin olması, bulgur kaynatma, pekmez ve şire yapma (üzüm suyunun kaynatılması ile yapılan “bastık” (pestil), çekçek, kesme, sucuk ve benzeri tatlıların genel adı “şire”dir), süpha yemeği, hacı yemeği, tirit (fakirlere verilen bir çeşit yemek) gibi 300-500 kişiye verilen ziyafetler bakırdan yapılan mutfak gereçlerinin zengin bir çeşitlilik göstermesine neden olmuştur.

Yemek çeşitlerinin zengin olması, her yemek türü için ayrı bir kazan, ayrı bir tencere, ayrı bir sahan türünün gelişmesine neden olmuştur. Mesela, Tas Kebabı yemeği için özel bir tas biçimi geliştirilmiştir ki sadece bu yemeğin yapımında kullanılır. Sac kavurma yemeği için özel saclar, pilav çeşitleri için özel lengerler imal edilmiştir. Yine aynı şekilde “Bulgur Kazanı”, “Köfte Leğeni”, “Hamur Teşti”, “Ges Teşti” (Çamaşır Teşti) gibi amacına uygun olarak üretilmiş kaplar vardır. Sadece bulgur ve pekmez kaynatmada kullanılan ve “Kollu Tas” denilen tas çeşidi de özel amaçla üretilmiş bakır gereçler arasında yer almaktadır.

I- Kazanlar
1. Arap Kazanı: Çapı 30-45 cm. arasında değişen ve birkaç kulpu bulunan bir kazan türüdür. Üzeri “Çekiç Nakışı” ile süslenmiştir.
2. Hamam Leğeni: Çapı 35-40 cm. arasında değişen kulpsuz bir kazan türü olup “Leğen” adıyla anılmaktadır. Kadınlar tarafından hamama götürülerek içerisine su doldurulup kullanılır. Yemek kazanlarından farklı olarak özel bir biçimi olan hamam leğeninin ağız kısmı tırnaksızdır.
3. Aş Kazanı (Kelle Kazanı): Hamam leğeni büyüklüğünde ve biçimindedir. Kapaklı olup ağız kısmı tırnaklıdır. Kelle ve sulu yemek pişirilmesinde kullanılır.
4. Bulgur ve Şire Kazanı: Taban çapı 60 ile 100 cm. arasında değişen çift kulplu büyükçe bir kazandır.
5. Ges Kazanı (Kaynar Kazanı): Şanlıurfa’da çamaşır yıkamaya giysi kelimesinin bozulmuş şekliyle “Ges Yıkama” denilmektedir. Çamaşır suyunun ısıtıldığı ve çamaşırların kaynatıldığı bu kazan, çift kulplu olup, 50-60 cm. taban çapındadır.

II. Kuşhanalar (Tencereler)
1. Karpuz Kuşhana: Taban kısmı düz olup, yanları yukarıya doğru iki kademede genişlemektedir.
2. Yuvarlak Kuşhana: Taban kısmı yuvarlaktır.
3. Dik Kuşhana: Taban kısmı düz, yan tarafları dik şekildedir.
Yukarıdaki her üç kuşhana da tek parçadan olup kapaklıdırlar.

III. Tavalar
1. Aş Tavası: Kazan Kebabı, Karnıyarık, Bütün Patlıcan gibi yemeklerin pişirilmesinde kullanılır. 35-45 cm. çapındadır. Kapaklı ve iki kulplu bir tavadır.
2. Yağ Tavası: Çapı 20-25 cm. arasında değişen tek kulplu kapaksız bir tavadır. Yağ dağlamaya (eritmeye) yarar.
3. Sac Kavurma Tavası: Çukur biçimde, kenarsız ve iki kulplu bir tavadır. Çapı 40-45 cm. arasında değişir. Kuzu etinin kavurulmasıyla yapılan ve halk arasında “Sac Kavurması” denilen yemeğin yapımında kullanılır.
4. Zingil Tavası: 25-30 cm. çapında, tabanında zingil tatlısı hamurunu dökmeye yarayan yuvarlak çukurlar bulunan tek ya da çift kulplu bir tavadır.

IV. Siniler-Tepsiler
1. Yemek Sinisi: Çapı 60-90 cm. arasındadır. Aile fertlerinin yemek sofrasında kullanılır.
2. Divan Sinisi: Çapı 110 cm.’dir. Misafir sofralarında kullanılır.
3. Bekmez Sinisi: Çapı 100-110 cm. arasında değişir. Yüksek dik kenarlı ve dört kulplu bir sinidir. “Gün Pekmezi” yapımında kaynamış üzüm suyunun güneşe bırakılmasında kullanılır.
4. Kaburgalı Sini: Değişik boyları vardır. Kenar kısmı “Kaburgalı” tabir edilen dövme çekiç süslemelidir.
5. Mangal Sinisi: Çapı 60-70 cm. arasında değişir. Kül ve ateşin halıya düşmesini engellemek amacıyla mangalın alt kısmına yerleştirilir.
6. Kadayıf Sinisi: Kadayıf pişirmede kullanılan özel bir sinidir.
7. Kadayıf Teli Sinisi: 110 cm. çapındadır. Kadayıfın telinin kavrulmasında kullanılır.
8. Sac Kavurma Sinisi: 100-110 cm. çapındadır. Sac kavurma tavasında kavrulan et, bu sinide misafirlere servis yapılır.
9. Çay-Kahve Tepsisi: Çapları 25-45 cm. arasında değişen bu tepsiler, elips veya yuvarlak biçimde olur. İç kısımları dövme, oyma ve kabartma tekniğinde nakışlı olanları vardır.
10. Şıllık Tepsisi: Şanlıurfa’ya özgü bir tatlı çeşidi olan Şıllık yapımında kullanılır.
Sinilerin taban yüzeyleri 5 veya 6 kollu yıldızlar, kartal, kuş, balık gibi figürler, selvi ve çiçek gibi bitki motiflerin yer aldığı dövme ve oyma tekniğinde zengin süslemelerle donatılmıştır.
Tepsilerde, son yıllarda kullanılmaya başlanan kabartma tekniğindeki süslemelerde, isim, amblem, hat eserleri örnekleri, Şanlıurfa’nın turistik yerlerinin görünümleri gibi motifler kullanılmaktadır.

V. Lengerler
Kebap ve pilav çeşitlerinin konulmasına yarayan, fazla yüksek olmayan, tabandan yanlara doğru genişleyen kaplara “Lenger” denilmektedir.
1. Ayaklı Lenger: Taban kısmını çevreleyen 4-5 cm. yüksekliğinde ayağı vardır. Ağız çapı 30-45 cm. arasında değişen ayaklı lengerlerin yüzeyleri “çakma” tekniğinde çeşitli motiflerle süslenmiştir.
2. Düz Lenger: 30-35 cm. ağız çapındadır. İç kısmı “çakma” süslemelidir.
3. Kaburgalı Lenger: Kenar kısmı tabandan yukarıya doğru “kaburga” tabir edilen dövme tekniğinde süslemelidir.
4. Kuzu Lengeri: İç pilav, kaburgalı pilav gibi yemeklerin konulmasına yarar. Ağız çapları 90-100 cm. arasında değişen bu lengerlerin iç yüzeyleri çakma ve oyma (kazıma) tekniğinde motiflerle süslüdür. Ayaklı ve ayaksız çeşitleri vardır.
5. Cefni: Kuzu lengerinin büyüğüdür. Çapı 160 cm.’ye kadar olur. Ayaksız olan Cefni’nin oval ve yuvarlak tipleri varıdr.
6. Süzek (Süçgeç): Sebze, meyve ve tahıl gibi gıdaların yıkandıktan sonra süzülmesinde kullanılır.

VI. Sahanlar
1. Kapaklı Kayık Sahan: Elips biçiminde olup kapaklıdır.
2. Çukur Sahan: Yüksek kenarlı olduğundan bu isimle anılmaktadır.
3. Kapaklı Sahan: Normal büyüklükte, yuvarlak biçimli ve kapaklıdır.
4. Çirtikli Sahan: Normal büyüklükte olup kenar kısmı “Çirtik” tabir edilen dövme süslemelidir.
5. Kaburgalı Sahan: Yan kenarları dövme çekiç ile “Kaburga” tabir edilen süslemelidir.
6. Sütlaç Sahanı: Küçük boyutta, çukur bir sahandır.
7. Kaymak Sahanı: Küçük ve basık biçimdedir.

VII. Sıtıllar
1. At Sıtılı: 30 cm. ağız çapında, 40 cm. yüksekliğinde ve kulplu bir sıtıldır. Su konulmaya yarar.
2. Beri Sıtılı: 25 cm. ağız çapında, 30 cm. yüksekliğindedir. At sıtılı gibi tek kulpu vardır. Süt sağımında kullanılır.
3. Yoğurt Sıtılı: 15 cm. ağız çapında, 20-25 cm. yüksekliğinde ve tek kulplu bir sıtıldır.
4. Çocuk Hamam Sıtılı: 6-7 cm. ağız çapında, 10 cm. yüksekliğinde minyatür bir sıtıldır.

VIII. Taslar
1. Hamam Tası: 20 cm. çapında, 4 cm. kenar yüksekliğindedir. Taban yüzeyinin orta kısmı yarım küre şeklinde tümsektir. Bu tümseğin üzerindeki bir mile, gövdesi hareket edebilen parçalardan meydana gelmiş balık motifi yerleştirilmiştir. Su ile doldurulmuş tas içerisinde hareket eden bu balık, suda yüzer gibi tasa ayrı bir güzellik vermektedir.
2. Su Tası: 10-15 cm. ağız çapındadır.
3. Üsküre: Su tasının büyüğü olup ayran için kullanılır.
4. Şorba (Çorba) Tası: Üsküre büyüklüğünde olup, kapaklıdır.
5. Gümüş Örneği Tas: Tabandan yukarıya doğru genişleyen, yanları kabartma ve çakma tekniğinde bitkisel süslemeli, ayaklı bir tas türüdür. Kalaylandığında gümüş görünümü verdiğinden “Gümüş Örneği” adıyla anılmaktadır.
