fearof
Forum Ustası
Dünyanın en görkemli otellerinden olan Burc el-Arab (Burj al Arab), Dubai gibi bir Müslüman ülkesinde dev bir haç olarak yükseliyor.
Tom Wright tarafından dizayn edilen haç, Wright'ın Müslüman diyarında Hıristiyanlığı etkin hale getirme rüyasının bir parçası olarak şekillendirilmiş.
Tom Wright İngiltere'ye döndükten sonra katıldığı bir resepsiyonda yaptığı konuşmada söylediği ilk söz ;
“Müslüman ülkeye dünyanın en büyük haçını diktim” olmuş.
Bazı Dubailer bunun, İngiliz mimarların uluslararası bir eyleminin parçası olduğuna inanıyor. Durumun ilginç tarafı Arap kulelerinin Dubai'nin en önemli yerinde olması. Asıl soru, bu yapı gerçekten de haça benziyor mu?
2001 yılında Dubai, Burc el-Arab sembolünü tanıttığında, büyük bir Hıristiyan haçına benzemesiyle alakalı bir dizi komplo teorileri ve karşıtlıklar sonrasında, hiçbir açıklama olmaksızın 2004 yılında ortadan kaldırıldı.
Daha sonra, üstünde Burc el-Arab şeklinin bulunduğu arabaların Suudi Arabistan'da trafiğe çıkmasına izin verilmediğine ilişkin ilginç bir hikâye ağızdan ağza yayıldı.
İngilizler Mega camiye Londra'da karşı çıkmışlardı ve İngiliz Müslümanlar buna içerlemişlerdi. İngiltere'nin bununla alakalı gerekçesi İngiltere'deki birçok Hıristiyan katedralini gölgeleyecek bir büyüklükte olması idi.
300 cami ve 500 medresenin bulunduğu bir şehirde yaşayan İngiliz Belediye Meclis üyesi Craig, İngiltere'nin; Suudi Arabistan, Arabistan'da kilise yapımına izin verene kadar cami yapımına izin vermemesi gerektiğini söylüyor ve şöyle soruyor: "Niye Suudiler, Arabistan'da bir tek bile kilise, tapınak veya sinagog bulunmazken İngiltere'de cami yapımına para harcıyor?"
Otelin zirvesindeki helikopter pisti aynı zamanda tenis için de kullanılıyor.
Tüm bu olup biten konuşmalara rağmen Burc el-Arab, Müslüman toprağında yer alıyor. Bu Hıristiyan haçı mevzunu ortadan kaldırmak için küçük değişiklikler yapılabilir. Ancak asıl sorun: Neden kimse bunu yapmaya yanaşmıyor?
Tom Wright tarafından dizayn edilen haç, Wright'ın Müslüman diyarında Hıristiyanlığı etkin hale getirme rüyasının bir parçası olarak şekillendirilmiş.
Tom Wright İngiltere'ye döndükten sonra katıldığı bir resepsiyonda yaptığı konuşmada söylediği ilk söz ;
“Müslüman ülkeye dünyanın en büyük haçını diktim” olmuş.
Bazı Dubailer bunun, İngiliz mimarların uluslararası bir eyleminin parçası olduğuna inanıyor. Durumun ilginç tarafı Arap kulelerinin Dubai'nin en önemli yerinde olması. Asıl soru, bu yapı gerçekten de haça benziyor mu?
2001 yılında Dubai, Burc el-Arab sembolünü tanıttığında, büyük bir Hıristiyan haçına benzemesiyle alakalı bir dizi komplo teorileri ve karşıtlıklar sonrasında, hiçbir açıklama olmaksızın 2004 yılında ortadan kaldırıldı.
Daha sonra, üstünde Burc el-Arab şeklinin bulunduğu arabaların Suudi Arabistan'da trafiğe çıkmasına izin verilmediğine ilişkin ilginç bir hikâye ağızdan ağza yayıldı.
İngilizler Mega camiye Londra'da karşı çıkmışlardı ve İngiliz Müslümanlar buna içerlemişlerdi. İngiltere'nin bununla alakalı gerekçesi İngiltere'deki birçok Hıristiyan katedralini gölgeleyecek bir büyüklükte olması idi.
300 cami ve 500 medresenin bulunduğu bir şehirde yaşayan İngiliz Belediye Meclis üyesi Craig, İngiltere'nin; Suudi Arabistan, Arabistan'da kilise yapımına izin verene kadar cami yapımına izin vermemesi gerektiğini söylüyor ve şöyle soruyor: "Niye Suudiler, Arabistan'da bir tek bile kilise, tapınak veya sinagog bulunmazken İngiltere'de cami yapımına para harcıyor?"
Otelin zirvesindeki helikopter pisti aynı zamanda tenis için de kullanılıyor.
Tüm bu olup biten konuşmalara rağmen Burc el-Arab, Müslüman toprağında yer alıyor. Bu Hıristiyan haçı mevzunu ortadan kaldırmak için küçük değişiklikler yapılabilir. Ancak asıl sorun: Neden kimse bunu yapmaya yanaşmıyor?