Mr.666
Forum Kalfası
Giriş

Her PC meraklısı bilgisayarların aynı zamanda hem soğuk hem de sessiz çalışamayacağını az çok bilir. Bunu gerçeğe dönüştürmek için hangi yola başvurmamız gerektiğini tartışaduralım, daha serin ve sessiz çalışmak, gerçekleştirmesi gerçekten zor bir hedeftir.
Birçok arkadaş sıvılı soğutmayı mükemmel bir çözüm sayarlar: Gerçekten de sıkı bir sıvılı soğutma sistemi en iyi aktif soğutmalı (hava üflemeli) soğutuculardan bile çok daha iyi soğutma ve sessizlik sağlar. Ancak her ne kadar sıvılı soğutma hava üflemeli soğutmaya göre çok daha iyi olsa da eşi benzeri olmayan bir soğutma yöntemi de değil. İşlemcilerini soğutma uğruna sıvı azot kullanan cesur hızaşırtmacılardan ve bilgisayar bileşenlerini iletken olmayan sıvıların içine batırarak soğutan diğer bazı sistem uzmanlarından haberdar olduğunuzdan eminim. Kulağınızın bir yerlerden ısırıyor olabileceği diğer bir ilginç soğutma yöntemi ise termoelektrik soğutma cihazları (TEC ya da Peltier soğutucuları olarak da bilinir) ile alakalı.
"Termoelektrik" ve "Peltier" gibi kelimeleri sıkça duymamış olabilirsiniz ancak bu teknoloji aslında eskiye dayanıyor. Termoelektrik soğutucular evlerimizde pek kullandığımız şeyler değiller çünkü verimleri çok ama çok düşük; örneğin, ideal bir buzdolabının sunduğu verimin %10'unu bile sunamıyorlar.
Bununla beraber, bazı avantajları da yok değil. TEC'ler çok basit bir katı-hal (solid-state) teknolojisi kullanırlar ve hareketli parçaları da yoktur. TEC'ler ayrıca soğuttukları bileşenin sıcaklığını ortam sıcaklığının altına indirebilirler. Şimdi bunu radyatör ve fanları olan bir sulu soğutma sistemi ile karşılaştıralım: Radyatör içindeki suyun sıcaklığı kesinlikle ortam sıcaklığının altına inemez. Öte yandan bir TEC, sıcaklığı daha önce dediğimiz gibi ortam sıcaklığının altına indirebilir.
Elbette bir şeyi ortam sıcaklığının altına düşürürseniz buğulanma problemiyle karşılaşırsınız. Rutubetin zararlarını hepimiz biliriz ve kimse işlemcisinin üstünün nemli kalmasını istemez. Fakat eğer sıvılı soğutmayı termoelektrik soğutmayla birleştirirseniz iki ayrı sistemin de avantajlarını kullanabilirsiniz. Hadi hep birlikte CoolIT'nin Freezone ve Eliminator CPU soğutma sistemleriyle tanışalım.

Freezone ve Eliminator arasındaki temel fark soğutma gücüyle sınırlı. Freezone, CPU'dan saatte 175 Watt'lık bir ısıyı dağıtabilmesiyle bu iki modelden güçlü olanı. Eliminator ise saatte 125 Watt kadar bir ısıyı sönümleyebiliyor.
Freezone çok daha iyi soğutuyor fakat aynı zamanda daha fazla güç çekiyor. Freezone toplamda 56 Watt güç harcayan 6 TEC kullanırken, Eliminator en fazla 40 Watt güç tüketen 3 TEC'e sahip.
Fiyatları da bu iki modeli birbirinden ayırıyor. Freezone yurt dışındaki internet mağazalarında yaklaşık 290 Dolar'dan satılıyor. Buna karşılık Eliminator'a sadece 175 Dolar vererek sahip olmak mümkün. Freezone'nin 100 Dolar daha fazla pahalı olmayı hak edip hak etmediğini görmek oldukça ilginç olacak.
Freezone ve Eliminator, termoelektrik soğutma cihazı yardımıyla sıcaklığı düşük tutan kapalı bir sıvılı soğutma sisteminden oluşmakta. Böylelikle CoolIT, tipik sulu soğutma sistemlerinden daha küçük, daha az bakım gerektiren ve kurulumu daha basit ürünlere sahip olduğunu iddia ediyor.
Bu iddialarının gerçekten doğru olup olmadığını test etmekten ve aktif fan soğutmalı ve diğer sulu soğutmalı sistemlere göre nasıl bir başarım göstereceğini (Koolance'ın Exos-2 sulu soğutma sistemini referans seçtik) görmekten büyük bir keyif alacağız.
Freezone

Freezone CoolIT'nin Peltier/Sıvılı CPU soğutucularından ilki.
Peki, bu sistem nasıl çalışıyor? Merak etmeyin anlaması oldukça kolay. Sıvı soğutucu pompalanarak hava tahliye fanının hemen bitişiğine yerleştirilmiş termoelektrik soğutma bloklarının arasından geçirilir. TEC'in soğutucu yüzü sıvının sıcaklığını önemli ölçüde düşürür. Diğer tarafı ise hava tahliye fanı yardımıyla soğutulur. Daha sonra soğutulmuş olan sıvı soğutma görevini yerine getirmek üzere CPU su bloğu üzerine pompalanır ve sonunda sıvı TEC'lere geri gönderilir. Çok fazla teorik bilgiye gerek yok.
Dürüst olmak gerekirse bu sistemin kurulumu standart sıvılı soğutma sistemleriyle karşılaştırıldığında çok daha kolay gerçekleşiyor çünkü sistem kapalı sıvı döngüsüyle çalışıyor: Ne sıvı eklemek ne de sıvı boşaltmak zorundasınız. CoolIT, Freezone ürününün sürekli kullanımda 50.000 saat kadar yani 5.8 sene ömrü olduğunu iddia ediyor. Hiçbir bakım olanağı olmadığından bu süre zarfından sonra Freezone sanırız kullanılamaz hale gelecektir.

Kurulumun en zorlu kısmı anakartlara somunları yerleştirmek çünkü anakartı kasadan çıkarmak gerekiyor. Basit bir işlem gibi görünebilir ama göründüğü kadar kolay değil.
Vidalı somunlar yerleştirildiği gibi Freezone yeterince yakın yerleştirilmeli ki CPU su bloğu işlemciye erişebilsin. Freezone'nin su bloğu termal macunu sürülmüş olarak geliyor fakat ben aşırı titiz çalışıyor olmamdan gerek, bu macunu kaldırıp yerine her deneyde kullandığım Arctic Silver 3'ü sürdüm.

Su bloğunu takmak için kullanılması gereken yöntem pek alışıldık cinsten değil. İki kıvrık tel blok üzerindeki oluktan geçiriliyor ve onu sabit tutuyor. Farklı CPU soketleri için farklı tel setleri mevcut. Teller her şeyi sımsıkı tutturmak amacıyla somunlara vidalanıyor. Bu işlem de basit görünüyor ancak boruları Freezone'a ve CPU su bloğuna bağlamak bile daha az zamanımı aldı.

Su bloğu nazikçe yerine oturtulduktan sonra Freezone kasaya yerleştirmek için hazır hale gelmişti. Bunun için kasanın üstündeki ızgaraya hava tahliye fanını yerleştirmeniz gerekmekte; eğer orada başka bir fan mevcutsa onu kaldırıp Freezone'u oraya yerleştirmek zorundasınız. Freezone 80 mm veya 120 mm'lik fan ızgaraları ile uyumlu fakat daha büyük bir fan ızgaranız varsa bağdaştırıcı kullanmalısınız.
Benim kendi kasamda Freezone'un 120 mm bağdaştırıcısı destek dirseği ile çakıştı. Bunun üzerine ben de bu dirseği kaldırmak zorunda kaldım. Bu aşamadan sonra vidalar yardımıyla Freezone'u yerine sıkıca taktım.

Tüm bu işlemlerden sonra geriye Isıl Denetim Birimini (Thermal Control Module - TCM) yerine yerleştirmek kalmıştı. Bu küçük baskı devre Freezone'un gücünü ve fanlarını kontrol etmeye yarıyor. Ayrıca kartın üzerinde sıcaklık kontrol kadranı bulunuyor. TCM kasaya kolay takmak amacıyla yapışkan pedlerle beraber geliyor ancak Freezone'un kabloları kurulumu zorlaştırıyordu. Bunun üzerine ben de "kayar" kurulum gerçekleştirmeye karar verdim. Şöyle ki TCM'yi Freezone'dan gelen kablolara ve ayrıca Molex bağlantısıyla güç kaynağına bağladım.
Soğutma seviyesini kartın üstündeki küçük kontrol kadranıyla gerçekleştiriyorsunuz fakat bunu yapmak için çok küçük bir vidaya ihtiyacınız var ve bu vida sette yer almıyor. Bu açıkçası bana tuhaf geldi, özellikle de kadranın düşük veya yüksek seviyeyi gösterip göstermediğini de gösteren bir işaretin mevcut olmaması düşündürücü bir durum. Kadranı kullanmak istiyorsanız mutlaka kullanma kılavuzuna bakmalısınız.
Kurulum tamamlandı! Şimdi Freezone'u daha bütçe dostu bir fiyata sahip olan Eliminator adlı kuzeniyle karşılaştıralım.
Eliminator

Üstteki resimde görmüş olduğunuz Eliminator, Freezone'dan sonra piyasaya sürülmüş bir ürün. Bu cihaz işlevsel olarak Freezone'a benzese de boyutları daha küçük ve daha şık bir tasarıma sahip. Eliminator'un ısıl denetim birimi ana parçanın içinde bulunuyor. Böylece Freezone'da olduğu gibi kabloları kasanın içinden geçirmek zorunda kalmıyorsunuz.
Cihazın kurulumu bir önceki sayfada anlattığımız Freezone'un kurulumuyla oldukça benzer ancak birkaç farklılık da yok değil. Su bloğunu vidalı somunlar ve teller yardımıyla işlemcinin üzerine oturtmak Freezone'da yapılanlarda yapılanlardan pek farklı değil. Bunun yanında Eliminator ve su bloğunun arasındaki mesafe Freezone'da olduğuna nazaran daha kısa. Tabii bu durum kurulumu biraz zorlaştırıyor.

Freezone'un 120 mm'lik fan ızgarasında takılabilmesi bir bağdaştırıcı gerektirirken Eliminator 120mm'lik boşluklara çoktan hazır. Ana birimi Freezone'dan daha küçük olduğu için onunla uğraşmak pek zor olmuyor.

Evet, bu ürünün diğerine göre en büyük avantajı TCM'nin Eliminator'un kalbinde olması. Yani Freezone'da yapmak zorunda olduğunuz gibi kablolama derdiniz yok; Sadece bir 4-iğneli Molex bağlantısını Eliminator'a takın yeter. Üstelik sıcaklık kontrolünü insan elleriyle hükmedilebilen bir anahtar yardımıyla (low-med-high) yapabilirsiniz. Halbuki Freezone'da bu işlem küçük bir tornavida gerektiriyor. Bu çok, çok daha iyi bir tasarım.
İki cihazın da kurulumunu tamamladık şimdi nasıl bir başarım göstereceklerine bakalım!