Başbakan Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin sık sık gündeme getirdiği milletvekili dokunulmazlıklarını neden kaldırmadıklarını Bursa mitinginde izah etti.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün önce Çanakkale'de ardından Bursa'nın tarihî Fomara Meydanı'nda düzenlenen mitingte halka hitap etti.
Dokunulmazlığın kaldırılması durumunda ülkede siyaset yapmanın imkansız hale geleceğini belirten Erdoğan, gerekçelerini şöyle sıraladı: "Yargının da, memurun da, askerin de kalkmalı. Sadece siyasetçi dediğiniz zaman bu ülkede siyaset yapacak insan bulamazsınız. Politikacıyı bugünkü gibi savcının eline mahkum edemezsiniz. Biz nelerin nasıl yürüdüğünü bu arada çok iyi gördük. Onun için kusura bakmasınlar; ne düşünerek bunu yaptığını da çok iyi biliyorum. Neye dayanarak söylüyorsun? İşte cumhurbaşkanlığı seçimi. Her şey güzel gidiyordu. Sayın Baykal biz anayasa mı değiştirdik? Gül, 357 oy aldı. Sayın Sezer 330 ile seçildi. 357 mi büyük, 330 mu büyük? Peki bu Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar nedir?" Başbakan Erdoğan, seçim yasaklarının yaklaşmasıyla birlikte makam aracının resmi plakasının üstüne sivil plaka takarak seçim gezisi yapmasının eleştirilmesine de sert çıktı. YSK başkanının onayını alarak böyle bir uygulamaya gittiğini açıklayan Başbakan, "CHP'ye yakınlığıyla tanınan bazı gazeteler edebe, adaba sığmayan ifadelerle nerelere kadar düştüler... Gazete patronları, bugüne kadar kendilerine hortum bağlayanları kaybettikleri için rahatsızlar. Çünkü hortumlarını kestim. Tayyip Erdoğan bu ülkede başbakan olduğu müddetçe tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyemeyecekler." diye konuştu.
Ama sırasıyla..
İlk dokunulmazlığı millet belirliyor sandıkta zaten. Dokunun dediğini al aşağı eder, bu bir.
Askerin de, yargıçların da, medyanın da, baronların da, kartelcilerin, kaçakçıların, saman altından su yürütenlerin de; hepsinin dokunulmazlığı kalktıktan sonra milletin seçtiklerinin de dokunulmazlığı kalkar/ kalkacaktır bu da iki.
Gelip, medyacığıma dokunmayın kara çalsınlar, üçkağıtlarla işi götürsünler, askerciğime dokunmayın 'onlar bizim gözbebeğimiz', darbe yapacaklar,
yargıçcıklarıma dokunmayın, onlar sizin elinizi ayağınızı bağlayacak, gerektiği yerde de biletinizi kesecekler,
mafyaya dokunmayın onlar sizin alanınızın geniş kalmasını önlüyorlar DEYİP sonra gelip "milletvekili dokunulmazlığı kaldırılsııın da kaldırılsııın" demek komikliktir.
Diğerlerini atlayıp bunu ısrarla dile getirene de sorarlar; "niye, yargı tarafında elin sağlam da istemediğin vekilin başına rahatça çorap ördüreceksin diye mi bu kadar ısrarla istiyorsun?"
Evet, aynen öyle.
Bunlar değil miydi beğenmediği, istemediğini, ŞİİR OKUDU DİYE, yani abidik gubidik bir sebeble cezaevine tıkan?
İşte şimdi "milletvekili dokunulmazlığı kalksın" laflarının altında yatan hinlikte bu.
Sırasıyla diyoruz.