VÜCUT KENDİSİNİ ONARIR!
Bugüne kadar genellikle siyasi yazılarıma tanık oldunuz.
Aslında ilk açtığım konu, Elvis'in katkılarıyla ROSWELL olmuştu
Bilmeniz gereken bir şey var. Daha doğrusu iki şey var..
Birincisi, vücut denilen oranizma, kendi kendisini tedavi eder.
Nasıl?
Uyuyarak..
Hani çok uykunuz geldiği anlar vardır ya,
İşte o anlar aslında uykusuz kaldığınız anlar değil, vücudunuzun size ( uyu, ben de görevimi yapayım ) dediği anlardır.
Sizi uyumaya teşvik eder
Siz uyumaya başladığınız an itibarıyla kendisini onarmaya başlar..
Bu, birinci bilmediğiniz ya da bilmediğinizi sandığım konu..
İkincisi ise daha ilginç.
Her organınızın bir özgür iradesi vardır.
Sen istedin diye parmağını oynatabiliyor olabilirsin ama o parmağın içindeki her sinirin, her damarın, her hücrenin bir de kendi özgür iradesi vardır.
Sen şimdilik onlara hükmettiğini sanabilirsin. Gün gelir, onların iradesine ihtiyacın olabilir..
LAN NE DİYO BU MORUK? diyebilirsin..
Açıklama geliyor.
Önce ikinciden başlayayım..
Siğil..
Öncelikle şunu söylemeliyim..
Evimizin balkonunda rahmetli annem ile rahmetli bir teyze çay muhabbeti yapıyordu
Ben de, kumaşçı olduğum için parmaklarımda dolama denilen şey çıkmıştı
Bu zıkkımı makasla kesiyordum ama içinden ince ince damarlar çıkıyordu
Sen ne kadar kesersen kes, o bir şekilde büyümeye devam ediyordu
Teyze bana dedi ki: Kasaba git, elli kuruşluk kıyma al ama parasını mutlaka ver
Sonra o kıymayı siğilin üstüne üç kere sür ve ( bunun ilacı bu, bunun ilacı bu, bunun ilacı bu ) de
Sonra o kıymayı bir taşın altına koy, bir daha da o taşı kaldırıp bakma
Elimdeki o dolamalar nasıl geçti farkına bile varmadım..
Gelelim siğil meselesine. Dolama da aslında bir nevi siğil.
Yıllar önce bir kitap okumuştum. O kitaptan esinlenerek bir eylemde bulundum
Banyo yaparken eliniz vücudunuzun her tarafında dolaşır
Bu arada g...tümün tam ağzında ( ama ne içerde, ne dışarda ) bir belirtiye rastladım
O günden sonra onu kovmaya başladım
Git.. Seni istemiyorum.. Git.. Bu vücut bana Allah'ın emaneti. Seni bu vücutta istemiyorum..
Belki sekiz on duş sonrasında onun orada olmadığını gördüm.
Ve, iki sene kadar önce dizimde bir siğil çıktı
Google amcaya girin, siğil tedavisi yazın, karşınıza mutlaka yakmak gelecektir. Girin bakın.
Tuvalete her oturduğumda dizlerim açıkta ya
Bir parmağımla hep ona dokunup aynı şeyi söyledim
Git.. Seni istemiyorum. Git.. Terk et vücudumu
Bunu ısrarla ve inatla söyledim
Üç günde yok olacak hali yok..
Yaklaşık üç ay kadar sonra küçülmeye başladığını gördüm
Beş ay sonra tamamen yok oldu
Geçen sene gibiydi, ayağımda bir problem oluştu
Hanım vefat ettikten sonra bir hayli kendimi alkole verip doğru beslenmediğimden dolayı
Vitamin eksikliği olarak kabul ettim.
Şöyle ki; Sol ayağım bilekten kalkarken sağ ayağım kalkmıyordu
Adeta kaz yürüyüşü denilen şekilde yürüyordum
Sağ ayağımı atarken dizimden kaldırıyordum
Sağ ayak parmaklarımın üstü karıncalanıyor, uyuşmuş vaziyette
His yok denilecek kadar az yani..
Bir hafta.. İki hafta..
Baktım geçmiyor, bir randevu alıp doktora gideyim dedim
Gittim..
Doktor yürüyüşüme baktı, Yan taraftan bilmemne randevusu alın dedi
Lan yan tarafa gittim, 45 gün kadar sonraya randevu verdi..
Ertesi gün internetten inceledim
Buna düşük ayak sendromu deniliyormuş
Ve yine girin google amcaya, tek tedavisi var, ameliyat!!
Başka kurtuluş yolu yok..
Bir hanım arkadaşı ziyarete gittiğimde onunla konuşuyordum.
Dedi ki: Onu da kov gitsin
Ama mantıklı olmak lazım. Bu, kovulacak, dışarıdan gelen bir unsur değil
Önce inceledim bu nedir diye
Fibula bilmemnesinin üstündeki kasların, sinirler üzerindeki baskısıymış
Ve ne yaptım biliyor musun?
Her akşam sağ elimle sağ dizimin yan tarafındaki kaslara dokunarak
Sinirlerimi rahat bırak dedim.
Günlerce, haftalarca, aylarca
Her akşam bunu yaptım.
Yaklaşık altı ay kadar sonra sorun çözüldü..
Hala ikincideyim
Birinciye henüz gelmedim..
İkinci konuya devamla......
Bakın..
Rahmetli eşim korona virüs sebebiyle vefat etti
Allah rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun. Ki; Cennet'i hak eden bir insandı
Amma...
Şöyle de bir durum var..
Başınıza bir sıkınta geldiğinde hemen en kötü, en olumsuz vakayı düşünürsünüz
Eyvah öleceğim dersiniz
İşte o an itibariyle beyin dahil bütün organlarınız kendisini ona göre konumlandırır
Ona göre vaziyet alırlar
Vücudunuzdaki her organ değil, her hücre.....
Kendi kendine bağımsızdır ve bir iradesi vardır, bir hükmetme yeteneği vardır
Siz ona ÖLECEĞİM mesajı gönderdiğiniz an itibarıyla onlar da ona göre vaziyet alırlar
Şayet....
Kanserli hücreye aslında kendisinin iyi huylu bir hücre olduğuna ikna edebilirseniz
Bir günde kanserden kurtulabilirsiniz
Amma..
Kanser oldum öleceğim diye düşünürseniz
Allah mekanınızı Cennet eylesin
Birinci konuya bir türlü gelmek istemedim
Çünkü benim açımdan söylemesi ayıp bir konuydu
O da şu..
Vücut kendisini tedavi eder
Diyeceksin ki, bunun neresi ayıp?
Şurası ayıp
Ben, vücudun kendi kendini onardığını biliyorum
Bunun için gerekli tek şey, senin uyumaya dalman
Sen uyuduğunda vücut kendini onarır
Öyle bir organizma yaratmış YARADAN!
Vücudum yorgundu ama bir de psikolojik mesele var
Bugün ilk kez c.tesi çalışmadığım için,
Sabahın köründe kalkacağımı biliyordum..
Öyle de oldu
Sabah saat 05.00 civarı hortladım
Saat 06.00 civarı gittim, sıcak simit aldım
Peynir, çay ile simiti hallettim
Saat sabah 09.00 gibi, dolaptaki rakıyı aldım
İki üç duble içtim
Ve
Biliyor musun saat kaçta uyandım?
Akşamın yedisi..
Ben vücudumun kendisini onarmaya ihtiyacı olduğunu biliyordum
Ama bu kadar psikolojik erken kalkmanın, ona yaramadığını da biliyordum
Dolayısıyla bir uyudum, pir uyudum..
Vücut kendisini onardı
Diyeceğim şudur..
Vücut kendini onarır, yeter ki siz bunun bilincinde olun
Her türlü virüs kaybolur
Yeter ki, ne olduğunu bilin
Kovmanız gerekirse kovun
İkna etmeniz gerekirse ikna edin..
Unutmayın..
Diyor ki: Kanserli hücreye şayet onun iyi huylu bir hücre olduğunu ikna edebilirseniz, kanseriniz bir günde geçer
Sevgilerimle..
Bugüne kadar genellikle siyasi yazılarıma tanık oldunuz.
Aslında ilk açtığım konu, Elvis'in katkılarıyla ROSWELL olmuştu
Gila 3506 / ROSWELL ( Yeniden )
18 Aralık 2009 tarihinde bir komplo teorisi olarak yapmış olduğum bu konu hakkında ilginç bulgulara ulaştığım için, konuyu derleyip toparlayıp, daha iyi anlaşılabilir bir şekilde tekrar ele almış bulunmaktayım ( 29 Kasım 2022 ) Daha önce yapmış olduğum ROSWELL konusundan yaptığım alıntıları...
www.wardom.org
Bilmeniz gereken bir şey var. Daha doğrusu iki şey var..
Birincisi, vücut denilen oranizma, kendi kendisini tedavi eder.
Nasıl?
Uyuyarak..
Hani çok uykunuz geldiği anlar vardır ya,
İşte o anlar aslında uykusuz kaldığınız anlar değil, vücudunuzun size ( uyu, ben de görevimi yapayım ) dediği anlardır.
Sizi uyumaya teşvik eder
Siz uyumaya başladığınız an itibarıyla kendisini onarmaya başlar..
Bu, birinci bilmediğiniz ya da bilmediğinizi sandığım konu..
İkincisi ise daha ilginç.
Her organınızın bir özgür iradesi vardır.
Sen istedin diye parmağını oynatabiliyor olabilirsin ama o parmağın içindeki her sinirin, her damarın, her hücrenin bir de kendi özgür iradesi vardır.
Sen şimdilik onlara hükmettiğini sanabilirsin. Gün gelir, onların iradesine ihtiyacın olabilir..
LAN NE DİYO BU MORUK? diyebilirsin..
Açıklama geliyor.
Önce ikinciden başlayayım..
Siğil..
Öncelikle şunu söylemeliyim..
Evimizin balkonunda rahmetli annem ile rahmetli bir teyze çay muhabbeti yapıyordu
Ben de, kumaşçı olduğum için parmaklarımda dolama denilen şey çıkmıştı
Bu zıkkımı makasla kesiyordum ama içinden ince ince damarlar çıkıyordu
Sen ne kadar kesersen kes, o bir şekilde büyümeye devam ediyordu
Teyze bana dedi ki: Kasaba git, elli kuruşluk kıyma al ama parasını mutlaka ver
Sonra o kıymayı siğilin üstüne üç kere sür ve ( bunun ilacı bu, bunun ilacı bu, bunun ilacı bu ) de
Sonra o kıymayı bir taşın altına koy, bir daha da o taşı kaldırıp bakma
Elimdeki o dolamalar nasıl geçti farkına bile varmadım..
Gelelim siğil meselesine. Dolama da aslında bir nevi siğil.
Yıllar önce bir kitap okumuştum. O kitaptan esinlenerek bir eylemde bulundum
Banyo yaparken eliniz vücudunuzun her tarafında dolaşır
Bu arada g...tümün tam ağzında ( ama ne içerde, ne dışarda ) bir belirtiye rastladım
O günden sonra onu kovmaya başladım
Git.. Seni istemiyorum.. Git.. Bu vücut bana Allah'ın emaneti. Seni bu vücutta istemiyorum..
Belki sekiz on duş sonrasında onun orada olmadığını gördüm.
Ve, iki sene kadar önce dizimde bir siğil çıktı
Google amcaya girin, siğil tedavisi yazın, karşınıza mutlaka yakmak gelecektir. Girin bakın.
Tuvalete her oturduğumda dizlerim açıkta ya
Bir parmağımla hep ona dokunup aynı şeyi söyledim
Git.. Seni istemiyorum. Git.. Terk et vücudumu
Bunu ısrarla ve inatla söyledim
Üç günde yok olacak hali yok..
Yaklaşık üç ay kadar sonra küçülmeye başladığını gördüm
Beş ay sonra tamamen yok oldu
Geçen sene gibiydi, ayağımda bir problem oluştu
Hanım vefat ettikten sonra bir hayli kendimi alkole verip doğru beslenmediğimden dolayı
Vitamin eksikliği olarak kabul ettim.
Şöyle ki; Sol ayağım bilekten kalkarken sağ ayağım kalkmıyordu
Adeta kaz yürüyüşü denilen şekilde yürüyordum
Sağ ayağımı atarken dizimden kaldırıyordum
Sağ ayak parmaklarımın üstü karıncalanıyor, uyuşmuş vaziyette
His yok denilecek kadar az yani..
Bir hafta.. İki hafta..
Baktım geçmiyor, bir randevu alıp doktora gideyim dedim
Gittim..
Doktor yürüyüşüme baktı, Yan taraftan bilmemne randevusu alın dedi
Lan yan tarafa gittim, 45 gün kadar sonraya randevu verdi..
Ertesi gün internetten inceledim
Buna düşük ayak sendromu deniliyormuş
Ve yine girin google amcaya, tek tedavisi var, ameliyat!!
Başka kurtuluş yolu yok..
Bir hanım arkadaşı ziyarete gittiğimde onunla konuşuyordum.
Dedi ki: Onu da kov gitsin
Ama mantıklı olmak lazım. Bu, kovulacak, dışarıdan gelen bir unsur değil
Önce inceledim bu nedir diye
Fibula bilmemnesinin üstündeki kasların, sinirler üzerindeki baskısıymış
Ve ne yaptım biliyor musun?
Her akşam sağ elimle sağ dizimin yan tarafındaki kaslara dokunarak
Sinirlerimi rahat bırak dedim.
Günlerce, haftalarca, aylarca
Her akşam bunu yaptım.
Yaklaşık altı ay kadar sonra sorun çözüldü..
Hala ikincideyim
Birinciye henüz gelmedim..
İkinci konuya devamla......
Bakın..
Rahmetli eşim korona virüs sebebiyle vefat etti
Allah rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun. Ki; Cennet'i hak eden bir insandı
Amma...
Şöyle de bir durum var..
Başınıza bir sıkınta geldiğinde hemen en kötü, en olumsuz vakayı düşünürsünüz
Eyvah öleceğim dersiniz
İşte o an itibariyle beyin dahil bütün organlarınız kendisini ona göre konumlandırır
Ona göre vaziyet alırlar
Vücudunuzdaki her organ değil, her hücre.....
Kendi kendine bağımsızdır ve bir iradesi vardır, bir hükmetme yeteneği vardır
Siz ona ÖLECEĞİM mesajı gönderdiğiniz an itibarıyla onlar da ona göre vaziyet alırlar
Şayet....
Kanserli hücreye aslında kendisinin iyi huylu bir hücre olduğuna ikna edebilirseniz
Bir günde kanserden kurtulabilirsiniz
Amma..
Kanser oldum öleceğim diye düşünürseniz
Allah mekanınızı Cennet eylesin
Birinci konuya bir türlü gelmek istemedim
Çünkü benim açımdan söylemesi ayıp bir konuydu
O da şu..
Vücut kendisini tedavi eder
Diyeceksin ki, bunun neresi ayıp?
Şurası ayıp
Ben, vücudun kendi kendini onardığını biliyorum
Bunun için gerekli tek şey, senin uyumaya dalman
Sen uyuduğunda vücut kendini onarır
Öyle bir organizma yaratmış YARADAN!
Vücudum yorgundu ama bir de psikolojik mesele var
Bugün ilk kez c.tesi çalışmadığım için,
Sabahın köründe kalkacağımı biliyordum..
Öyle de oldu
Sabah saat 05.00 civarı hortladım
Saat 06.00 civarı gittim, sıcak simit aldım
Peynir, çay ile simiti hallettim
Saat sabah 09.00 gibi, dolaptaki rakıyı aldım
İki üç duble içtim
Ve
Biliyor musun saat kaçta uyandım?
Akşamın yedisi..
Ben vücudumun kendisini onarmaya ihtiyacı olduğunu biliyordum
Ama bu kadar psikolojik erken kalkmanın, ona yaramadığını da biliyordum
Dolayısıyla bir uyudum, pir uyudum..
Vücut kendisini onardı
Diyeceğim şudur..
Vücut kendini onarır, yeter ki siz bunun bilincinde olun
Her türlü virüs kaybolur
Yeter ki, ne olduğunu bilin
Kovmanız gerekirse kovun
İkna etmeniz gerekirse ikna edin..
Unutmayın..
Diyor ki: Kanserli hücreye şayet onun iyi huylu bir hücre olduğunu ikna edebilirseniz, kanseriniz bir günde geçer
Sevgilerimle..