Müslüm Gürses Gerçek Adı İle Müslüm Akbaş

Makaveli
Forum Ustası
muslum-gurses.jpg


Müslüm Gürses Belkide Türk Müzik Tarihindeki En Renkli Şahsiyetlerdendir!.

Seneler Önce Abimin Yönetmenliğini Yaptığı Bir Programda Görmüştüm Onu!.

"Aa Baba" Diye Bir Laf Çıktı Ağzımdan!.

Önce Yüzüme Güldü ve Sonra Omzuma Dokunarak "Evlat Bir Geçelim Şurdan" Dedi ve Yanımdan 3 Adamı İle Geçti!.

3,5 Şarkısından Başka Sarkısını Bilmezdim Ama Askerdeki En Yakın Arkadaşım Müslüm Gürsesi Çok Severdi ve "...O Gerçek Bir Baba" Derdi Hep!.

İşte Gerçek Adı İle Müslüm Akbaş

1953'ün 7 Mayıs günü Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi'nin Fıstıközü köyünde Dünyaya Merhaba Der Müslüm Akbaş. Evet Evet Yanlış Duymadınız Müslüm Gürses Müslüm Akbaş olarak dünyaya gelir ve daha sonra Gürses Soy ismini alır. Babası Mehmet Akbaş Annesi Emine Akbaş Kardeşleri Ahmet ve Zeyno ile Zor koşullarda hayat mücadelesi vermektedir o zamanlar. zaman zorluklarla karşılaşmaktan yılmamıştır. Bugün, Ve gün gelir gurbet yolları onlarada görünür. Adana yollarına düşerler.

Bir umut rahat yaşama uğruna Adanaya yerleşirler.

Ve burada Annesi Emine Akbaş Hasta düşer. Gerçektende ciddi bir rahatsızlıktır bu. Günler Birbiri ardına geçerken Müslüm Gürses önce annesi Emine Hanımı ve daha sonra Kardeşi Ahmet'i Kara toprağa koyar. Artık yaşam Müslüm Gürses için Dahada zordur. Asıl Mesleği Terzilik olan Müslüm Gürses zaten içine kapanık bir kişiyken yaşadığı bu acılarla dahada içine kapanık bir yaşama bürünmüştür.

Talih Kuşu Bir Günde Şaşırır Bize Konar


Hayatının her döneminde olduğu gibi yine tek dostu tek sırdaşı müzik olmuştur. 1968 yılında Yaşadığı Adana'da çay bahçesinde ses yarışması düzenlenir. Bu yarışmaya katılmayı çok isteyen Müslüm Gürses Baba engeli ile karışlaşır. ama bu yarışmaya katılmak gereklidir. Bit pazarına koşar Müslüm Gürses kendine bir kıyafet alır. Ve yarışma gününü beklemeye başlar. Ve yarışmanın yapılacağı bir gece evveli Baba Mehmet Akbaş oğlu Müslüm'ün yarışmaya gitmemesi için uyurken saçlarını kesmesi bile engel olamamıştır Müslüm Gürses'e. Yarışmaya katılmıştır. Ve o Ses yarışmasından birinci olmuştur. Gürses olan Soy isminide o zamanlar almıştır.

Bir müddet o çay bahçesinde çalışmış daha sonra yine asıl mesleği olan terziliğe geri dönmüştür. Küçük terzihanede ekmek parasını kazanırken o meşhur şarkısında söylediği gibi "Talih Kuşu Bir Günde Şaşırır Bize Konar" Sözü gerçek olmuştur. Talih kuşu şaşırmış Müslüm Gürses'i o terzihaneden alıp bizlere getirmiştir. Mehmet isminde arkadaşı alır birgün Müslüm Gürses'i bir gazinoya götürür. Çünkü o gün o gazinonun assolisti Sadık Altınmeşe hastalanmış ve sahneye çıkamayacaktır. Mikrofon Müslüm Gürses'i beklemektedir. Müslüm Gürses o mikrofonu eline alır bir dahada asla bırakamaz.

Morg'dan plakçılar çarsısına;

Tarsus - Adana yolunda bir araba kaza yapar. Şoför ölür, yanındaki taşralı delikanlı ise öldü zannedilip morga kaldırılır. O Delikanlı Müslüm Gürses'tir.

Konserlerimden fikren mağlup birileri çıkıp kendini paralıyor, çiziyor, kesiyor... Oysa müzik gökten inen bir melektir. Neden yapıyorlar anlamıyorum. Beni buna neden alet ettiklerini de hiç anlamıyorum...

MÜSLÜM GÜRSES

70'lerin ortalarıydı.... Şöhretin kıyısına adım attığı yıllar... İlk plağını henüz doldurmuş, acılı hayatlarla yeni yeni tanışmıştı; acılı hayatlar'da onunla...

O günlerde, ne yüzbinlik gülhane konserlerinin yıldızıydı ne de jiletli fanatiklerin kahramanı... "Arabesk Yıldız Avcısı" Yeşilcam yapımcılarının da dikkatini çekmemişti henüz. Unkapanı'ndaki arabesk müzik piyasasının "Şöhrete Giden Yolu Arayan" genç yeteneklerinden biriydi sadece. Sık sık Anadolu turnelerine çıkıyor, kalabalık kadrolu konserlerde, özel yorumu ve sahne sıcaklığıyla sivrilmeye çalışıyordu kendince. Bir Gece... Evet, yorgun ve uykusuz geçen turneler sonrasında bir gece vakti, Tarsus - Adana yolunda içinde bulunduğu otomobil paramparça olur. Direksiyon başında uyuya kalan şoför, kaza anında ölmüş, kendisi ise gözlerini morgda açmıştı!... Evet, evet... Çünkü başı ve vücudu o kadar darbe almıştı ki bu yüzden öldü diye morga kaldırılmıştı.

Ancak son anda farkedilip ameliyata alınmış, un ufak olan alın kemiği adeta yeniden yapılmıştı. İşte... Bu kazadan sonradır ki hayatında çok şey değişti.

Bir anlamda ölümün soğukluğunu hissedip yeniden yaşama dönen bu genç adam için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı artık...

KOKULARI HİSSETMİYOR

Kulağı az işitecek, yavaş konuşacak, koku alamayacak hatta en güzel kokuyu bile ispirtodan ayırt edemeyecekti. bu arada günlük yaşamında çok dikkatli hareket etmek zorunda kalacaktı. Yani, kafasına alacağı en ufak darbede kör kalma hatta ölüm korkusuyla yaşayacak; Üstüne üstlük, hiç dinmeyen baş ağrıları hayatı boyunca onu terketmeyecekti... İşte belki de o kaza günlerinden kalmadır ki hep kader diyecek, hep keder diyecek, hep ölüm diyecek, hep acılardan bahsedecek, sahnede de hep ağır takılacaktı!...

Ve belki'de tüm bu "kederli ve kaderli" şarkılar sonucunda varoşlardaki kaybedenlerin sesi olacaktı. "Hasta Düştüm Allahım","Ulu Tanrım Bu Ne Çile" diyecek, "Bu Kadar İşkence Günah" diye haykıracak "Yeter Tanrım Yeter" diye yakaracaktı. Tüm bu şarkılar, ağır hasarlı bir trafik kazası kurbanının ifade biçimiydi aslında. Hep damardan dile getirdiği ifade biçimi...Öyle ya yıllar sonra

"Aklımdan çıkmıyor veda edişin,
Bütün Duygularım Ağır Yaralı,
Beni Kalbimden Vurdu Veda Edişin,
Bütün Duygularım Ağır Yaralı"

diye yorumladığı bir şarkıda acıları kayda geçirecekti zaten; Müslüm Akbaş olarak hayata başlayan, Müslüm Gürses diye devam edip giden Müslüm Baba!... Evet...Seven de sevmeyen de farkında, o kaybedenlerin şarkılarını söylüyor, kaybedenlerin ve daima kaybedecek olanların...

Onun Sihrini ne sosyologlar, ne sosyal psikologlar, nede müzik araştırmacıları çözebiliyor. Hoş, o da bilmiyor ya, kaşla göz arasında parıldayarak uçan jiletin damarla buluşmasındaki sırrı. Ölüm ve kederi harmanladığı şarkılar da söylüyor; neşeyi, umudu aktaran şarkılar da!

Ama sonunda hep o eziklerin sesini kente fısıldıyor. Yıllar var ki baba lakabını etiketine eksiksiz işliyor, seyircisinden hem korkuyor, hem alkışı bekliyor, şarkılarını damardan okuyor, kimi zaman yaşam biçimi müziğini dinleyenlerle örtüşüyor, ama bazen de fire verip dinleyicisini kaybettiği oluyor. Desğiştiği hatta medyatikleştiği öne sürülse de yeni kentlinin müziğini yapmaya devam ediyor.!

Evet, şimdi hikayemizi ön yargılarımızı beyninizin gizli kapaklı bir köşesine atarak ve ne savcı ne de avukat olmadan dinleyin!​
 
Makaveli
Forum Ustası
KİM BU ADANALI ÇOÇUK?

Ülkenin kentleşme rotasının çizildiği 60'lı yılların sonu. O dönem büyük kentlere göç desteklenmiş, hatta seferberlik haline dönüşmüştür. Onlar, yani göçedenler; bu durumdan memnundur ilk başlarda. Öyle ya; kentli olmak; modern hayatın ışıltıları ve çoçuklarına daha iyi bir gelecek demekti. Ama bu kahrolası kentin içinde kaybolup gitmek de vardı. Çünkü, çoğu zaman ne iş vardı ne aş, nede insanca yaşam olanakları... Bu yüzdendir ki durmaksızın kederlenen hayatlar çıkacaktı ortaya! İşte bu dışlanmışlık, bu bir türlü suyun üzerinde duramama hali, kendi tesellisini yaratacaktı. Hem de bir müzik akımı ve yaşam biçimiyle...İşte, büyük kentlerin monoton yaşamının değiştiği, dış mahallelerden içe doğru canlılığın başladığı bu tarihlerde, 19696'da... Müzikçiler çarşısında bir ses yükselir... Ses, yaralı gönülleri çelmektedir; "Sevda Yüklü Kervanlar, Senin Kapından Geçer..." Herkes birbirine sorar, kim bu? Sesin Sahibi Adanalı Delikanlı Müslüm'dür. Plağın satışı, bir anda Üç yüz Bine ulaşır, bu satış, müzikçiler çarşısıs için beklenmedik, dudak uçuklatan bir rakamdır...

BÜYÜK AŞKI MUHTEREM NUR

Hem nasihatleriyle hem de sanki onlardan biri olma haliyle. Evet nasihat eder; Mesela, "Aldanma Çoçuksu Mahzun Yüzüne, Mutlaka Terkedip Gidecek Bir Gün" diye. Müslüm Gürses şarkıları artık bütün Anadolu'yu sarmıştır... Yalnızlar, kayıplar, kasabalılar, karşılıksız kenar mahalle sevdalıları, dertliler, kederliler, Müslüm'ün sesi ve sözleriyle kendilerinden geçer. Peki Gürses'mi dinleyiciyi yaratmıştır, dinleyicimi Gürses'i? Bu sorunun yanıtı şarkı sözlerinde gizlidir.

Kentin içinde yolunu bulamayanların kederini, öfkesini taşır bu sözler. ama şarkılarda ve sahnedeki duruşunda kabullenme ve boyun eğme de vardır. Öatışmalar, çelişkiler, aşk üzerinden dillendirilir... Kız zengindir oğlan fakir, bu yüzden kavuşamamıştır. Ya da tam tersidir. Kırık, dökük bir sevdadır anlatılan, ama ihanet hep öteki taraftan gelir, yani zenginden, yani kentin anahtarını elinde tutandan. Müslüm Gürses Repetuarı, isyanı, kahrı, acıyı, aşkla tamamlamaya çalışan ama bunu yaparken biraz daha acı çoğaltan şarkılardır.



Büyük Aşk'ı Muhterem Nur

Ve sonunda kendisi de aşık olacaktır. Hem de onca şöhrete, kalabalıklara rağmen. Üstelik'de daha çoçukluğunda, hiçbir filmini kaçırmadığı bir sineme yıldızı olan Muhterem Nur'a... Müslüm Gürses'le Muhterem Nur bir Malatya turnesinde tanışırlar. Muhterem Nur Radyolardan Müslüm Gürses'in Ben Senin Kulunmuyum Şarkısını Severek Dinlemektedir. Ve bir gün yolları Malatya turnesinde kesisir.

Gerisini Gelin Muhterem Nur'dan Dinleyelim ;

Onu tanımıyordum. ancak radyolarda dinler "Ben Senin Kulunmuyum" Şarkısını Bilirdim. Turnede benden sonra sahne almasına bozuluyordum. Hatta kızdırmak için halkın arasından kırıta kırıta yürüyordum dikkati kendime çekeyim ona bakmasınlar diye. Ama pek öyle olmuyordu. Müslüm Gürses Sahneye çıkınca herkes kendini yere atıyordu. Ve birşeyler yapmak zorundaydım bizi birbirimize bağlayacağını bilmediğim o olayı yaptım. Müslüm Gürses'in Repertuvarından bir şarkı okudum. Ve Sahneden indiğimde bir tartışma bir kavga içinde buldum kendimi ve sonunda yüzüme yediğim bir tokat. ve şimdi burdayız.



Muhterem Nur'a Göre Müslüm Gürses :

Bana hayatım boyunca hep ver dediler. etrafımda hep menfaatçi insanlar oldu. Hiç bir zaman almadan vermesini bilen insan görmedim. Karşıma çıkmadı. Ancak Müslüm Gürses Farklıydı. Bana "Bundan sonra çalışmayacaksın evinin kadını olacaksın. Ben getireceğim beraber yiyeceğiz" Diyen Tek İnsandır.

Ya Peki Müslüm Gürses'e Göre Muhterem Nur :

Bana şu anda hayranlarım BABA lakabını uygun görüyorlarsa bilinsinki bu Muhterem hanımın sayesindedir. 1983'ten beri mutlu bir evlilik sürdürüyorum. Muhterem hanım Benim canımdan çok sevdiğim değerli bir insan. Onunla beraberliğim ömrüm boyunca devam edecek. Müzik çalışmalarımın yanı sıra bana her konuda destek olan vefakar insan için yaşıyorum. Onunla birlikte müzikte kalite ve sevgi kazanıyorum. Benim giyim ve kuşamımla ilgilenmenin yanı sıra menajerim, halka ilişkiler, danışmanım, sekreterim kısaca herşeyim. Ona çok şey borçluyum. Kendisine olan sevgim ve saygım sonsuz bir aşktır. Benim defterimde hiçbir zaman kıskançlık yoktur Güven vardır.​
 
farego
Forum Ustası
Evet bende yenı öğrendim...

Reklamlarda oynayarak karizma çizildi deniliyor :(

Ama ekmek parası...
 
CSergeant
Forum Ustası
Meselem, alın yazım gibi meselem
Kırık sazım gibi meselem
İki gözüm gibi meselem
Meselem, bir sevda türküsüdür meselem
Aşkımın öyküsüdür meselem
Yeryüzü gökyüzüdür meselem


Pek fazla damar dinlemesem de birçok şarkısını bilirim. Özellikle 'Benim Meselem' parçasından sonra daha da çok sevdim Müslüm Gürses'i...
 
sagacious
Genel Moderator
Filmleri :
2011 - Şov Bizinıs -
2008 - Esrarlı Gözler -
2007 - Amerikalılar Karadeniz’de 2 –
2005 - Balans ve Manevra –
2002 - Ömerçip -
2002 - Bir Akıllı Bir Deli –
2002 - Muhabbet Kuşları -
1990 - Dertler İnsanı -
1990 - Dünya Boştur –
1988 - Yalnızlık Korkusu -
1988 - Sevmemeli -
1987 - Oğlum –
1987 - Talihsizler -
1986 - Töre -
1986 - Yıkıla Yıkıla –
1986 - Seher Vakti -
1986 - Çığlık -
1986 - Beleşçiler –
1986 - Küskünüm -
1986 - Kader Rüzgarı -
1986 - Kısmetin En Güzeli –
1985 - Yaranamadım-
1985 - Kul Kuldan Beter -
1985 - Güldür Yüzümü –
1985 - İkizler -
1984 - Garibanlar -
1984 - Bir Yıldız Doğuyor -
1984 - Çare Sende Allah'ım -
1984- Sev Yeter - br> 1984 - Ağlattı Kader -
1983 - Anlatamadım –
1981 - Mutlu Ol Yeter -
1980 - Bağrı Yanık -
1980 - Hasret -
1980 - İtirazım Var -
1980 - Kul Sevdasi -
1980 - Hasret -
1980 - Zeytin Gözlüm –
1979 - İsyankar -

Albümleri :
Aldatılanlar
Ayrılık Acı Bir Şey
Açık Hava Konserleri 1
Ah Gülüm
Altın Şarkılarım
Anlatamadım
Arkadaş Kurbanıyım, Benim Kaderim
Arkadaşım
Aşk Tesadüfleri Sever
Bakma
Bekle Sevgilim - Nerelerdesin
Benim Meselem
Bir de Benden Dinleyin
Bir Bilebilsen - Zalim
Bir Fırtına Kopacak
Bir Kadeh Daha Ver
Biz Babadan Böyle Gördük
Bizi Kimse Ayıramaz
Canım Dediklerim
Dağlarda Kar Olsaydım
Dertler İnsanı
Dünya Yalan
Düşenin Dostu Olmaz
Esrarlı Gözler
Garipler
Gitme
Gönlünüzdeki Altın Şarkılar
Gönül Teknem
Güldür Yüzümü
Güle Güle Git
Hani Söz Vermiştin
Herşey Yalan
İkimizin Yerine
İsyankar
Kısmetim Kapanmış
Küskünüm
Müslüm Gürses Konseri
Mahsun Kul
Maziden Bir Demet
Meyhaneci - Kırık Sazım
Mutlu Ol Yeter
Müslümce turkuler
Müzik Ziyafeti
Müslümce 92
Nerelerdesin
Öldürdüğün Yetmedi mi
Paramparça
Sadece Türk Sanat Müziği
Senden Vazgeçmem
Sevda Yolu
Sultanım
Talihsizler
Tanrı İstemezse
Topraktan Bedene
Tövbe Etmek - Bir Avuç Gözyaşı
Usta - Ne Yazar
Uyanma Zamanı - Kıyak Bitti
Vay Canım Vay
Vefasız Alem
Yanarım
Yanlış Yaptın
Yaranamadım
Yıkıla Yıkıla
Zavallım
Zincirli Kuyu

kaynak
 
yekser
Daimi Üye
teşvikiyede ofisteyim .. saat 12 suları allah allah seslerı gelmeye başlaadı cama cktım izliham alanıydı sımdı 10 dakıka once cıktılar mezarlığa sanırım . allah rahmet eylesin .
 
VaTaNSeVeR
Forum Ustası
Hiç Aklıma Gelmezdi.. 6 Sene önce 2007 yılında Müslüm Gürses adına açtığımız bir konuya ALLAH rahmet eylesin yazacağımız..

''ALLAH(c.c.) Rahmet Eylesin''
 
Tuva
Forum Ustası
Rahmetli Müslüm Gürses'in çoğu şarkıları Türk Sanat Müziğidir ciddi diyorum.

Çoğu şarkısı Türk Sanat Müziği makamıdır.

Örnek: Gitme, Alışacağım vs... bir sürü şarkı sayarım size.

O yüzdendir ki, Rahmetlinin şarkılarını Türk Sanat Müziği şarkıcılarıda okumuştur. Mesela Alışacağım'ı Devran Çağlar ve Bülent Ersoy okumuştur.

Daha bunun gibi bir sürü örnek yazabilirim.

Allah nur içinde yatırsın. Zeki Müren'den sonra gelebilecek en iyi şarkıcıdır benim gözümde. Şimdi tek Neşe Karaböcek kaldı.
 
- Yönetici düzenlemesi: :
Tuva
Forum Ustası
La konuyu görünce Rahmetliden Seni Yazdım Kalbime şarkısını çalıp bir sigara ile içeyim dedim.
 
kamuran.
Forum Kalfası
adam ölmüş abi rahmetlinin arkasından konuşmak olmaz ne yaptiysa artık hesabını veriyordur
 
Üst