BorderLiNe
Banned
7 temmuz 1961 günü sabah saat dokuz sularında uzun boylu, yakışıklı bir adam çemberlitaş'ta bir banka şubesine girdi ve "kıpırdamayın! bu bir soygundur" dedi. uzun boylu, esmer tenli, siyah güneş gözlüklü ve douglas bıyıklı soyguncu, o yıllarda moda olarak seyredilen ayhan işık'ın kanun namına filminden çıkagelmişti adeta...
soygun başlamıştı, banka çalışanları şaşkındı, önce şaka sandılar ama şaka değildi. gerçekten de bu bir soygundu hem de film gibi. bu onun ilk soygunuydu ama bununla yetinmeyecekti. o çok banka soyup, zengin olup bütün fakirlere yardım etmek ve iki oğlunu da avrupa'da okutmak niyetindeydi. bu nedenle cezaevinden firar etmişti. hem de 26 mayıs 1960 gecesi, yani askerlerin yönetime el koydukları saatlerde.
26 mayıs'ı 27 mayıs'a bağlayan gece...
o, soygunlara başladığında süleyman henüz başbakan olmamıştı. 12 mart muhtırası verilmeden, deniz gezmiş ve arkadaşlarının asılmalarından yıllar önceydi. o, 26 mayıs 1960 gecesi firar etmiş ve 7 temmuz 1961 günü de ilk soygununu gerçekleştirmişti. 8 temmuz 1961 günü gazetelerin birinci sayfalarında istanbul'da, hem de sıkıyönetim altındaki istanbul'da büyük bir cüretle banka soyan esrarengiz bir 'gangster'den söz ediliyordu. siyah gözlüklü, uzun boylu, davudi sesli bir adam güpegündüz bir banka soymuştu. 'ganster', nam-ı diğer 'gang buster of istanbul' elbette bir banka soymakla yetinmeyecekti. kendisini yakalamak için seferber olan kolluk kuvvetleri ve hakkında olmadık şeyler yazan gazetelerle dalga geçercesine... 'gangster'i kimse durduramıyordu.
27 mayıs 1960'ta ordu adına ülke yönetimine el koyan orgeneral cemal gürsel bu kez cumhurbaşkanı olarak 'gangster' olayına el koyuyordu. sıkıyönetime, yüzlerce asker ve polisin seferber edilmesine rağmen 'gangster' bir türlü yakalanamıyordu. 'gangster'li haberler manşetlerden bir türlü inmiyordu. ülkede barış ve istikrarı sağlamak için yönetime el koyanlar da şaşkındı. 27 mayıs 1960'ta yapılan askeri darbeden sonra iş başına gelen dönemin cumhurbaşkanı cemal gürsel de durumdan rahatsızdı ve "eğer hürriyetler suistimal edilirse yeni bir ihtilal olabilir" diyordu. gürsel'in bu sözlerine basın geniş yer veriyordu. çünkü 'gangster' ikinci soygununu gerçekleştirdiği bankada, soygun anında elindeki dört yüz elli lirasını bankaya yatırmak için sıra bekleyen müşteriye "sen ne iş yaparsın" diye sormuş o da "işçiyim" deyince bunun üzerine, "ben işçinin parasını" almam demiş... bu nedenle 'gangster'in komünist olduğundan şüphelenen gürsel bu anlamlı açıklamayı yapmıştı.
gürsel'in sözünü ettiği darbe on yıl sonra yapılacaktı ama 'gangster' ya da gangsterlere karşı değil. gürsel'in deyimiyle 'hürriyetleri suistimal' edenlere, yani komünistlere karşı yapılmıştı. 12 mart 1971 ve 12 eylül 1980'de iki askeri darbe yapılacaktı. 12 eylül'den sonra, 'gangster'in yaptığı soygunlar devlet içinde çeşitli kademelere yerleşmiş kimseler tarafından yapılacak ve bu işe de soygun değil, 'hortum', bu işi yapanlara da 'gangster' veya soyguncu değil, işadamı ve bürokrat denecekti...
on iki günlük 'yarış'
elbette bu basit bir asayiş sorunu değildi, merkez komutan tuğgeneral yusuf alpmansu komutasında tam yedi yüz asker ve polisten oluşan birlikler geniş çaplı bir operasyon başlatıyorlardı. bu sıradan bir operasyon değildi, cumhurbaşkanı gürsel düğmeye basmıştı. o güne kadar görülmedik bir durumdu; iki keşif uçağı ve bir helikopter desteğiyle sürdülen operasyon. geceli gündüzlü tam on iki gün boyunca bir sürek avı yaşandı, istanbul'da sokak sokak ve ev ev her yer didik didik arandı. bir 'gangster'i yakalamak içindi tüm bunlar, merkezi otoriteye göre 'gangster' komünistti ve ne pahasına olursa olsun yakalanmalıydı. çünkü "ben işçinin parasını almam" demişti bir kere. hem de kendi ağzıyla itiraf etmişti. ama o ne komünistti ne herhangi bir örgüt mensubu.
kovalamaca aralıksız tam on iki gün on iki gece sürdü. kuyruklu chevrolet'si ve peşindeki asker, polis kalabalığı ile istanbul sokaklarında dolaşan gözü kara, çapkın adam artık bir efsaneydi. o, emniyet kayıtlarına geçen adıyla necdet elmas, halk arasındaki adıyla efsane, gazetelerdeki adıyla 'gangster'di. art arda gerçekleştirdiği banka soygunlarıyla 1961 yılının sıkıyönetimli günlerinde ülke gündeminin birinci sırasına oturan ve günlerce gazetelerin manşetlerinde inmeyen necdet elmas, 59 model chevrolet'siyle defalarca köşeye sıkıştırılmasına rağmen, her defasında polisi bir tur geride bırakmıştı
banka soyarken karşılaştığı işçiye "ben işçinin parasını almam" diyen bu adam, deli gibi kullandığı otomobilinin geniş kanatlarının ardında neredeyse tamamı kadınlardan oluşan bir hayran kalabalığı bırakmıştı. romantikti, yakışıklıydı. soyduğu bankalarda çalışan kadın memurlar, polise ifade verirken onu birgün kendilerini almaya gelecek olan beyaz atlı prensten söz eder gibi anlatıyorlardı.
onu yakalamak için yüzlerce asker ve polis seferber oldu, bütün anayollar kesildi, helikopterler, uçaklar havalandı. ancak her defasında kaçmayı başardı. üstelik kaçarken de arkasında sahte mektuplar bırakıp, polisle, gazetecilerle, bütün bir kamuoyu önünde dalga geçmeyi de ihmal etmiyordu. daha önce kendisini hırpalayan polislerden nefret etmişti, şimdi elinin altında sten marka otomatik tabancası vardı. bir daha asla yakalanmaya ve teslim olmaya niyeti yoktu. gerekirse çatışarak ölecekti. hukuk fakültesi öğrencisi olduğu günlerde seyrettiği kanun namına'da polisin 'teslim ol' çağrısına ateşle karşılık veren ayhan işık gibi çatışarak ölecekti. lakin film kopmuştu, ihanet vardı. ve 'gangster', yani necdet elmas da sonunda ihanete yenik düşmüştü. o sıradan bir suçlu değil, zeki, bilgili, karizmatik bir adamdı. mahkemede konuşurken söyledikleri dramatik filmlerin final cümlelerini andırıyordu.
on iki gün boyunca polisi peşinden koşturan, arkadaşa sadakati her şeyin üzerinde tutan, tatbikat için götürüldüğü banka şubesinde bile kadınlara kur yapmaktan vazgeçmeyen bu adamı, sararmış gazete sayfalarından, cengiz erdinç gün ışığına çıkardı. bir döneme damgasını vuran 'gangster'i, polisiye roman tadında kaleme alan erdinç'in geniş araştırmasının ürünü olan bu kitap alfa yayınları'ndan çıktı. (radikalden alıntı )
NOT : KENAN İMİRZALIOĞLU NECDET ELMASIN HAYATINI KONU ALAN FİLMDE NECDET ELMASI CANLANDIRCAK..