Otoda daralma fren tutmuyor

Avrupa’da otomotiv satışlarının bir miktar artış göstermesiyle birlikte ihracatta olumlu haberler alan Türkiye otomotiv sektörü, aynı ışığı iç pazarda göremiyor. Nitekim Türkiye yüksek ÖTV, oynak kurlar ve BDDK’nın kredi işlemlerine yönelik kısıtlamalarının da etkisiyle Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı haziran ayında yaklaşık yüzde 19, yılın ilk 6 ayında da yüzde 25 daralma yaşadı.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, Türkiye’de haziran ayında toplam 60 bin 163 adet otomobil ve hafif ticari araç satılırken, bu, 2013 yılının haziran ayına göre yüzde 18.8’lik düşüş anlamına geliyor. Otomobil satışları haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19 düşüşle 47 bin 278, hafif ticari pazarıysa geçen yılın aynı ayına göre ayına yüzde 18.5 azalarak 12 bin 885 adet oldu.

Lüksün de tadı kaçtı
Bu yılın ilk yarısında ise toplam otomobil ve hafif ticari satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24.85 daralmayla 286 bin 861 adet oldu.
Birek otomobil satışları ilk 6 aylık dönemde bir önceki yılın ilk 6 ayına oranla yüzde 22.7 azalarak 225 bin 773 adet oldu. Hafif ticari araç pazarıysa bu yılın Ocak-Haziran ayları arasında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32’ye yakın düştü ve 61 bin 88 adet olarak gerçekleşti.
Haziran ayında Bentley sadece 1 adet satarken, Ferrari ve Lamborghini geçen ayı siftahsız kapattı. Porsche ise 41 adetlik satış gerçekleştirdi. Bununla birlikte Mercedes geçen ay 2 bin 512, BMW 2 bin 76, Audi 1.255, Volvo da 501 adet otomobil sattı. Lüks SUV sınıfında da Land Rover’ın haziran satışı 94 adet olurken, Jeep 63 araç sattı.


Öngörüler aynen devam
ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce, büyüme oranının beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen, kur ve faiz oranlarındaki yükselişlerin pazardaki düşüşte önemli rol oynadığını belirtti. Erce, “Otomobil ÖTV oranlarındaki artış, BDDK’nın kredi işlemlerine yönelik sınırlamaları, özel sektör yatırımlarındaki yavaşlama, otomotiv pazarında önemli ölçüde daralmaya yol açtı” dedi. Erce, 2014 yılı toplamı için yaptıkları 650-700 bin adet aralığındaki öngörülerini koruduklarını da sözlerine ekledi.

kaynak

 

Kısacası yukarıdaki yazının cevabı:

Zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğunu anlatmış.

Bilmiyorum biraz siyasi bir cevap mı? oldu.

 

otomotiv sektöründeki satışlarda Türkiyedeki hızlı artışın sebebi gelirleri artan orta sınıfın aynı oranda artan kredi imkanlarıyla araba alımına yüklenmesindendiki bu dönemde gelirlerin artmasına oranla araç fiyatlarındada çok yükselme olmamıştı, doların 1.4 e sabitlendiği yıllarda, ayrıca lpg ninde gelirlere çok dokunmaması bu kararda insanları istikrarlı davranmaya itmişti

ama artık döviz fiyatlarındaki anormal artışın ve üstüne ötv gibi zeka problemli bir vergiyi koyarsanki son dönemdeki enflasyon hızınıda ele alırsak, birde yakıt fiyatlarının çok yükselmesi araç piyasasını daraltmaktadır, ikinci eldeki fiyat artışıda tamamen bundan kaynaklı, sıfırın masrafı çok yükseldi ve araç değiştirmek için en kötü dönemde olmamız
insanlara resmen araba almayın diyor devlet, yan yana koyunca yapacak bir şey yok,

ele alacak olursak 2004 model bir focus un fiyatının 16 bin tl dolayında olması gerekirken, şu anda 25 bin tl ye kadar çıkmakta fiyatı

zaten döviz dolayısıyla 3 misli para ödediğimiz araçlara birde ötv ödeyerek dahada pahalıya alır olduk, ne diyelim elbet vatandaşıda düşünen biri çıkar.

Bu şartlar altında bir de piyasanın büyümesini mi bekliyorlar mış, birde utanmadan ikinci eldeki fiyat artışlarının mevsimden dolayı olduğunu söylüyorlar.