Menü
Wardom.Org
Forum
Yeni Mesajlar
Neler Yeni?
Konular
Yeni profil mesajları
Son Yazılanlar
Üyeler
Online Ziyaretçiler
Yeni profil mesajları
Giriş
Kayıt ol
Yeni İçerik
Yeni Mesajlar
Menü
Giriş
Kayıt ol
Forum
Off-Topic
Siyaset
Siyasi Fıkralar
JavaScript is disabled. For a better experience, please enable JavaScript in your browser before proceeding.
Konuya Cevap Ver
Mesaj
<p>[QUOTE="Zafer, post: 1662021, member: 138685"]</p><p><span style="font-size: 10px"> <span style="font-size: 12px"><strong>Ettikleri vaatlerin oya dönüşmediğini, köylülerin bile yemediğini görecekler ve hülyaları sandığa gömüleceklere için:</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px">Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için gittikleri Anadolu"dan dönüyorlarmış. Gece yarısı otobüsleri büyük bir köyün yanından geçerken derin bir şarampole yuvarlanır. Bütün gün slogan dinlemekten beyni ambale olan şoför uyumuştur.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Bir kaç köylü koşarak gelir ve gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlar sabaha karşı işleri bitmiştir. Sabah, Jandarma soruşturma için köye gelir. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Köylülere sorar:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Otobüsteki bütün politikacıları gömdünüz demek. Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?</span></p><p><span style="font-size: 10px">Köylülerden biri cevap vermiş:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"> Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler!</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><strong>Yıllarca bir işe yaramadan helâl(!) milletvekili maaşı alıp, statükonun kucağında dans eden vekillere özel fıkra:</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-size: 10px">Kayseri'nin eskimez adaylarından ünlü biri, ölürken oğullarını yanına çağırır, </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Şöyle der :</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">-Bakın evlatlarım artık ben gidiyorum. Size son sözüm şudur: </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Devlet çalgı, siz çengi... Hiç sürçmeyin, ayak uydurmaya bakın!</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><strong>Bakanlığı döneminde bin bir vukuat çıkmasına rağmen koltuğu bırakmayanlara:</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">İstifa eden Bakana, bakanlık için kırk takla atan diğer vekiller sorar:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Ne güzel gidiyordu, neden çekildin? </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Koltuğu ayaklarının altına alırsan yükseltir, başının üstünde tutarsan alçaltır.</span></p><p><span style="font-size: 10px">Dinleyen vekiller yutkunarak:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Anladık! Derler.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><strong>Bu da sürrealist! bir fıkra:</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Van"da bir kamyoncu akaryakıt istasyonuna yanaşır. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Bir de ne görsün bir partinin yolunu şaşırmış bir seçim tankeri(!). Üzerinde "Mazot 1 YTL. Olacak" yazıyor. Kamyoncular doğuda zaten kaçak ve ucuz mazot kullandıklarından kamyoncu dehşete kapılır:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Ula şerefsiz adama bak be! Daha başa geçmeden mazota zam yaptı... </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><strong>Bir anekdot:</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">21 Temmuz 1946 seçimleri arifesi. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Açık oy, gizli sayım ucubeli seçimler öncesidir. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">İsmet Paşa, pırpırlı küçük uçakla seçim gezilerinden birine gitmektedirler. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Yanına meşhur hatip Osman Bölükbaşı"nı da almıştır. Amacı ezeli muhalifi DP"li Bölükbaşı"nı biraz yumuşatmaktır. Uçakta o zamanlar 7 yaşında olan Erdal İnönü de vardır. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Uçak Eskişehir taraflarında alçaktan uçmaktadır ve aşağıdaki patates tarlasında çalışan köylüler gözükmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Erdal İnönü, köylüleri görmüş ve babasına Bunlar kim, neler yapıyorlar orda diye sormuş. İnönü Onlar köylü demiş. Ekin ekerler, ekinler büyür, onları bize satarlar, biz de onlara bunun karşılığında para veririz, onlar da parayı alınca çok sevinirler demiş.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Küçük Erdal, bunu duyunca babasından para istemiş.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">İsmet İnönü: Oğlum bende bozuk yok, Osman amcandan iste! demiş. Küçük Erdal, bunu üzerine Osman Bölükbaşı"nın yanına gidip:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Osman Amca! Bana bozuk para verir misin, demiş. Osman Bölükbaşı:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Oğlum parayı ne yapacaksın? Diye sormuş. Küçük Erdal:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Sevinsinler diye köylülere atacağım, demiş. Bölükbaşı, taşı gediğine koymak için iyi fırsat yakalamıştır. İsmet Paşa"nın da duyabilmesi için sesini yükselterek:</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Evladım, üç beş kuruş atıp sadece aşağıdaki köylüleri sevindireceğine, babanı uçaktan atalım da bütün millet sevinsin! </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">İnönü, o sırada tebessümünü gizlemek için dışarı bakmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><strong>Siyasi bir efsane olan Osman Bölükbaşı"nı anıp da fıkra-ötesi birkaç sözünü aktarmadan geçmeyelim: </strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Siyasi hayatımda beni en çok üzen, ne zaman konuşmaya başlasam İsmet Paşa'nın kulaklığını çıkarıp masaya koymasıydı.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Bir Meclis tartışmasında sen erkek misin? diye soran bir milletvekiline, "Ben erkekliğimin zekâtını versem, sen bile erkek olurdun". Der.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Bir gün muhalifi milletvekillerine öfkeyle:"40 yıllık kaşar bunların yanında bakire kalır". Der, bir başka gün yine kantarın topuzunu kaçırır: "Bunların en namuslusu genelevden emeklidir". Der.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Halka hitaben:"Sizin harmanınız büyük de, taneniz çıkmıyor. Burada beni dinlerken aşka gelip Rahman'ı alkışlarsınız, sandık başına gidince şeytana sarılırsınız". </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Yurtdışında bir diplomat , Atalarınızın Viyana'da ne işi vardı? diye sorunca</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Haçlı Seferleri'ne iade-i ziyaret için! Der.</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-size: 12px"><strong>Milletvekillerinin engin genel kültürü üzerine nostaljik bir "olay-fıkra":</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Halis Ağa dediniz mi doğu da batıya, kuzeyden güneye herkes tanırdı. Gençliğinde eşkıyalık ettiği, yol kestiği söylenirdi. Halis Ağa 1950'den 1960'a değin on yıl hiç sektirmeden milletvekili olmuştu. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Derken 1960 ihtilali onu Yassıada"ya tıkmıştı. Halis Ağa"yı anayasayı tağyir, tebdil diye bilinen ünlü maddeden mahkemeye vermişlerdi. Yargıç soruyordu :</span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Halis Öztürk müsünüz? </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Evet efendim. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Söyle bakalım sen Anayasayı tebdil ve tağyir etmişsin? </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Neyi ne etmiştim? </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Anayasayı çiğnemişsin. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Vallahi çiğnemedim. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Çiğnemişsin. </span></p><p><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px">Vallahi hâkim bey, de ki İncil'i çiğnemişim, Tevrat'ı çiğnemişim, Kuran"ı çiğnemişim, olabilir. Ama bu anayasa nedir, görmemişim, bilmemişim, tanımamışım. </span></p><p>[/QUOTE]</p>
[QUOTE="Zafer, post: 1662021, member: 138685"] [SIZE="2"] [SIZE="3"][B]Ettikleri vaatlerin oya dönüşmediğini, köylülerin bile yemediğini görecekler ve hülyaları sandığa gömüleceklere için:[/B] [/SIZE] Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için gittikleri Anadolu"dan dönüyorlarmış. Gece yarısı otobüsleri büyük bir köyün yanından geçerken derin bir şarampole yuvarlanır. Bütün gün slogan dinlemekten beyni ambale olan şoför uyumuştur. Bir kaç köylü koşarak gelir ve gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlar sabaha karşı işleri bitmiştir. Sabah, Jandarma soruşturma için köye gelir. Köylülere sorar: Otobüsteki bütün politikacıları gömdünüz demek. Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi? Köylülerden biri cevap vermiş: Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! [SIZE="3"][B]Yıllarca bir işe yaramadan helâl(!) milletvekili maaşı alıp, statükonun kucağında dans eden vekillere özel fıkra:[/B] [/SIZE] Kayseri'nin eskimez adaylarından ünlü biri, ölürken oğullarını yanına çağırır, Şöyle der : -Bakın evlatlarım artık ben gidiyorum. Size son sözüm şudur: Devlet çalgı, siz çengi... Hiç sürçmeyin, ayak uydurmaya bakın! [SIZE="3"][B]Bakanlığı döneminde bin bir vukuat çıkmasına rağmen koltuğu bırakmayanlara:[/B][/SIZE] İstifa eden Bakana, bakanlık için kırk takla atan diğer vekiller sorar: Ne güzel gidiyordu, neden çekildin? Koltuğu ayaklarının altına alırsan yükseltir, başının üstünde tutarsan alçaltır. Dinleyen vekiller yutkunarak: Anladık! Derler. [SIZE="3"][B]Bu da sürrealist! bir fıkra:[/B][/SIZE] Van"da bir kamyoncu akaryakıt istasyonuna yanaşır. Bir de ne görsün bir partinin yolunu şaşırmış bir seçim tankeri(!). Üzerinde "Mazot 1 YTL. Olacak" yazıyor. Kamyoncular doğuda zaten kaçak ve ucuz mazot kullandıklarından kamyoncu dehşete kapılır: Ula şerefsiz adama bak be! Daha başa geçmeden mazota zam yaptı... [SIZE="3"][B]Bir anekdot:[/B][/SIZE] 21 Temmuz 1946 seçimleri arifesi. Açık oy, gizli sayım ucubeli seçimler öncesidir. İsmet Paşa, pırpırlı küçük uçakla seçim gezilerinden birine gitmektedirler. Yanına meşhur hatip Osman Bölükbaşı"nı da almıştır. Amacı ezeli muhalifi DP"li Bölükbaşı"nı biraz yumuşatmaktır. Uçakta o zamanlar 7 yaşında olan Erdal İnönü de vardır. Uçak Eskişehir taraflarında alçaktan uçmaktadır ve aşağıdaki patates tarlasında çalışan köylüler gözükmektedir. Erdal İnönü, köylüleri görmüş ve babasına Bunlar kim, neler yapıyorlar orda diye sormuş. İnönü Onlar köylü demiş. Ekin ekerler, ekinler büyür, onları bize satarlar, biz de onlara bunun karşılığında para veririz, onlar da parayı alınca çok sevinirler demiş. Küçük Erdal, bunu duyunca babasından para istemiş. İsmet İnönü: Oğlum bende bozuk yok, Osman amcandan iste! demiş. Küçük Erdal, bunu üzerine Osman Bölükbaşı"nın yanına gidip: Osman Amca! Bana bozuk para verir misin, demiş. Osman Bölükbaşı: Oğlum parayı ne yapacaksın? Diye sormuş. Küçük Erdal: Sevinsinler diye köylülere atacağım, demiş. Bölükbaşı, taşı gediğine koymak için iyi fırsat yakalamıştır. İsmet Paşa"nın da duyabilmesi için sesini yükselterek: Evladım, üç beş kuruş atıp sadece aşağıdaki köylüleri sevindireceğine, babanı uçaktan atalım da bütün millet sevinsin! İnönü, o sırada tebessümünü gizlemek için dışarı bakmaktadır. [SIZE="3"][B]Siyasi bir efsane olan Osman Bölükbaşı"nı anıp da fıkra-ötesi birkaç sözünü aktarmadan geçmeyelim: [/B][/SIZE] Eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır. Siyasi hayatımda beni en çok üzen, ne zaman konuşmaya başlasam İsmet Paşa'nın kulaklığını çıkarıp masaya koymasıydı. Bir Meclis tartışmasında sen erkek misin? diye soran bir milletvekiline, "Ben erkekliğimin zekâtını versem, sen bile erkek olurdun". Der. Bir gün muhalifi milletvekillerine öfkeyle:"40 yıllık kaşar bunların yanında bakire kalır". Der, bir başka gün yine kantarın topuzunu kaçırır: "Bunların en namuslusu genelevden emeklidir". Der. Halka hitaben:"Sizin harmanınız büyük de, taneniz çıkmıyor. Burada beni dinlerken aşka gelip Rahman'ı alkışlarsınız, sandık başına gidince şeytana sarılırsınız". Yurtdışında bir diplomat , Atalarınızın Viyana'da ne işi vardı? diye sorunca Haçlı Seferleri'ne iade-i ziyaret için! Der. [SIZE="3"][B]Milletvekillerinin engin genel kültürü üzerine nostaljik bir "olay-fıkra":[/B][/SIZE] Halis Ağa dediniz mi doğu da batıya, kuzeyden güneye herkes tanırdı. Gençliğinde eşkıyalık ettiği, yol kestiği söylenirdi. Halis Ağa 1950'den 1960'a değin on yıl hiç sektirmeden milletvekili olmuştu. Derken 1960 ihtilali onu Yassıada"ya tıkmıştı. Halis Ağa"yı anayasayı tağyir, tebdil diye bilinen ünlü maddeden mahkemeye vermişlerdi. Yargıç soruyordu : Halis Öztürk müsünüz? Evet efendim. Söyle bakalım sen Anayasayı tebdil ve tağyir etmişsin? Neyi ne etmiştim? Anayasayı çiğnemişsin. Vallahi çiğnemedim. Çiğnemişsin. Vallahi hâkim bey, de ki İncil'i çiğnemişim, Tevrat'ı çiğnemişim, Kuran"ı çiğnemişim, olabilir. Ama bu anayasa nedir, görmemişim, bilmemişim, tanımamışım. [/SIZE] [/QUOTE]
Alıntıları Yerleştir…
Preview
Kullanıcı Adı
Güvenlik Doğrulaması
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kurucusu Kimdir
Yanıtla
Forum
Off-Topic
Siyaset
Siyasi Fıkralar