Türk Ordusu yerli malı araçlar

spretan
Cool Çırak
Keşke mühendislerimizin ellerinden tutabilsek ki onları elimizde tutabilsek...Ne yazık yardım olmayınca,destek ve motivasyon olmayınca onlar da kaçıveriyorlar başka ülkelere ..
 
Flagellum Dei
Forum Ustası
ya ne kadar % 100 yerli olursa olsun biz bunların bir coğunu kullanmıyoz
teknolojimiz süper deriz
artık kendimiz yapıyoz deriz ama nedense pkk ya bunları kullamadan gidiyoz
artı askeri sürüyoz durmadan silahlar ise eski model vs
 
idealist
Daimi Üye
ne işimize yarıyor ki ona buna milyar dolar kazandırmaktan başka daha 20 yaşındaki askerlerimizi koruyamazken bıraksın ordu bu işleri ..
 
paganizonda
Çırak
ilker paşa sayesinde tsk mız baya iyi yerlere keldi kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak konusunda.
parola güçlü ordu güçlü türkiye .
proje tamamen milli bir ordu kurulması hava kuvvetlerin denizkuvvetlerine kadar.
lakin gerek bu millileşme döneminde tsk ya basın ve siyaset üzerinden yapılan saldırılarla şu mesaj verilmekte kanımca abd tarafından ''sen üretmeyeceksin satın alacaksın yoksa ya kodese ya iftiraya maruz kalırsın'' gibisinden bir psikolojik harekat içinde ayrıca ne hikmettir bilinmez ne zaman önemli bir bulunsa aselsan muhendislerimiz tarafından ya intahar intihar ediyor yada kayboluyor!
 
Anonymous™
Daimi Üye
Bakmayın bu kadar az göründüğüne yoksa yüksek sayıda araçlara sahibiz... Askeri yönden ABD'den sonra en iyi ülkeyiz...
 
salih_h
Cool Üye
DENİZ Kuvvetleri Komutanlığı'nın MİLGEM (Milli Gemi) projesi kapsamında üretilen Türkiye'nin ilk savaş gemisi ilk seyrine çıktı. Projenin ikinci gemisi olan Büyükada'nın (F-512) tekne inşasına ise İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda devam edildiği duyuruldu.

Genelkurmay Başkanlığı, MİLGEM Projesi adı altında, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda, 22 Ocak 2007 tarihinde inşasına başlanan Heybeliada F-511 Korveti'nin 27 Eylül 2008 tarihinde denize indirildiğini hatırlatırken, 02 Kasım 2010 tarihinde ise ilk seyrine çıktığını duyudu.

Türkiye'nin ürettiği ilk savaş gemisi

Foto galeri için tıklayın
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı MİLGEM Projesiyle, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir savaş gemisinin savaş sistemleri de dahil olmak üzere tüm tasarım, entegrasyon ve analiz aşamalarını tamamen milli olarak gerçekleştirildiği belirtildi.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın, bu projeyle çok sayıda milli sanayi kuruluşu, üniversite ve bilimsel kurumu da bir araya getirerek, bilgi ve tecrübe birikimiyle Türkiye'nin kendi savaş gemisinin tasarım ve üretimini yapmasını sağlandığıda açıklandı.

Türkiye'nin ürettiği ilk savaş gemisi

video için tıklayın


Yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Türkiye'nin ilk milli üretim savaş gemisi olan Heybeliada (F 511)'nın donatım, test/tecrübe ve eğitim faaliyetlerine yoğun bir program dahilinde devam edilmektedir.

Bu kapsamda; 02 Kasım 2010 tarihinden itibaren Deniz Kabul Tecrübelerine başlanılan Heybeliada (F-511)'nın, ana tahrik (ana makina), seyir sistemleri ve savaş sistemlerinin deniz şartlarındaki performans kontrolleri yapılmaktadır.

Projenin ikinci gemisi olan BÜYÜKADA (F-512)'nın tekne inşası da İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda devam etmektedir.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Heybeliada'nın (F-511) tasarım, inşa ve kullanım sürecinden elde edilecek bilgi ve tecrübeler ışığında Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarına yönelik su üstü ve su altı silah sistem ve platformlarının geliştirilmesine devam edilecektir."

5 YILDIZLI KONFORA SAHİP

MİLGEM projesi kapsamında üretilmeye başlanan Türkiye'nin ilk savaş gemisinin 5 yıldızlı konfora sahip olduğu öğrenildi.

Tüm kamaralarda modern mobilya ve aydınlatma sistemlerinin kullanıldığı gemide, toplam 108 kişilik yatak kapasitesi bulunuyor. Helikopterin konuşlanması için hangara, 10 tona kadar helikopterlerin gece gündüz iniş kalkış imkanına sahip olacak. Denizde kalma süresi lojistik destekli 21 gün, lojistik desteksiz 10 gün olan gemide 20 tona yakın tatlı su üretilebilecek.



Saygılarımla
 
salih_h
Cool Üye
Bunada devrim uçakları mı diyelim artık

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK YERLİ ÜRETİM UÇAĞI, 1938 YILINDA YAPILDI
- NU D.36 VE NU D.38 ADI VERİLEN UÇAKLAR, GEREKLİ BELGEYİ ALAMADIĞI İÇİN SERİ ÜRETİME GEÇEMEDİ

- 270 KİLOMETRE HIZ VE 5 BİN 500 METRE YÜKSEKLİĞE ÇIKABİLEN NU D.38, DÜNYA HAVA SANAYİCİLERİNİN BÜYÜK İLGİSİNİ ÇEKMİŞTİ

Türkiye'nin ilk uçak fabrikasında Nuri Demirağ tarafından üretilen Nu D.36 ve Nu D.38 uçakları, hızları ve uzun mesafe kat etmeleriyle bütün dünya havacılarının ilgisini çekmeyi başardı. Test uçuşu sırasında kullanan pilotun acemiliği neticesi düşen ve pilotu şehit olan uçaklar gerekli belgeyi alamadığı için seri üretime geçemedi.

Kurtuluş Savaşı'nın ardından dünyada ve Türkiye'de ekonomik sıkıntı had safhaya ulaşmıştı. Bu yüzden orduya uçak ve benzeri ihtiyaçlar ancak halkın bağışlarıyla alınabiliyordu. O yıllarda her ilden toplanan paralarla yada zengin vatandaşların bağışı ile bir uçak alınıyor ve kuyruğuna bağışlayanın ismi yazılıyordu. O yıllarda Türkiye'nin sayılı zenginlerinden olan Nuri Demirağ'a da bu teklif sunuldu, ancak o uçak almak yerine uçakların imal edilebileceği bir fabrika yapmaya talip oldu. Yanına aldığı teknisyen ve mühendislerle birlikte seyahatlere çıkan Nuri Demirağ, Almanya, Çekoslovakya ve İngiltere'deki uçak fabrikalarını gezdi ve bilgi aldı.

Nuri Demirağ, 1936 senesi ortalarına doğru uçak fabrikası için hazırlıklara başlamış ve ilk etapta on senelik bir program yaptı. Bir Çekoslovak firmasıyla anlaşarak İstanbul Beşiktaş'ta Hayrettin İskelesi'nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan, o zamana göre modern bir bina yaptırdı. Nuri Demirağ, Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden olan Selahattin Alan ile birlikte çalışıyordu. Selahattin Alan, ilk Türk tipi uçaklarının çizimini yapmış ve yapımını sağlamıştı. Nuri Demirağ ile birlikte kolları sıvayan Selahattin Alan, Türkiye'nin ilk modern uçak fabrikasını kurmaya başladı. Fabrikanın ilk siparişi Türk Hava Kurumu (THK) tarafından verildi. İlk sipariş 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağıydı. Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi. Bu dönemde Selahaddin Alan'ın, Eskişehir'de prototipini yaptığı, Nu D.36 rumuzuyla 24 adet uçak imal edildi. 1938 yılında, Alman uzmanların da yardımıyla, Nu D.38 rumuzlu, çift motorlu ve madeni gövdeli, 6 kişilik yolcu uçağının dizaynına başlandı.

NU D.38 DÜNYA HAVACILARININ DİKKATİNİ ÇEKMEYİ BAŞARDI

Nuri Demirağ'ın Beşiktaş'taki fabrikada yapılan ve hiç bir arıza göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye'de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Özellikle çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini görecek şekilde yapılan ve saatte 270 kilometre hıza ulaşan, 5 bin 500 metre yükseğe çıkabilen Nu D.38'in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini birden Türkiye'ye ve Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasına çekmişti. Ürettiği Nu D.38 adını taşıyan çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yurt dışında büyük ilgi gördü ve bu uçaklar Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. Nuri Demirağ'ın işleri giderek büyüyordu. Atölyede yapılan uçakların testleri için bir piste ihtiyaç vardı. Bu yüzden Yeşilköy'de, şu anda Atatürk Havalimanı olarak kullanılan, Elmas Paşa Çiftliği'ni satın alarak, orada 1559 dönümlük geniş arazi üzerinde, 1000x1300 metre ölçülerinde bir uçuş sahası yaptırdı. Bu sahanın üzerine bir de, Nuri Demirağ Gök Okulu, uçak tamir atölyesi ve hangarlar yapıldı. Bu tesisleri yaptıran Nuri Demirağ, "Türk'ün yaptığı uçakları elbette Türkiye'de yetişen pilotlar uçuracaktır" düşüncesiyle hareket ediyordu. Bu yüzden havacılık üzerine eğitim verecek 150 yataklı bir yurdu da bulunan 'Gök 0kulu'na, üniversitede okuyan veya mezun olmuş öğrenciler alınıyor ve uçuş eğitiminin yanı sıra uçağın teknik yapısıyla ilgili eğitimler de verilerek pilot yetiştiriliyordu.
Türk Hava Kurumu, sipariş ettiği uçakların testini Eskişehir'de bulunan pistte yapılmasını istedi. Bu test uçuşunu henüz yeterli uçuş deneyimi olmayan baş mühendis Selahattin Alan yapmak istedi. İniş sırasında piste hayvanların girmemesi için kazılan hendeğe düşen Selahattin Alan şehit düştü. Bu olay üzerine THK bütün siparişlerini iptal eder ve şartlara uygun değildir diye belge verir. Nuri Demirağ bütün çabalarına rağmen yetkililerin bu karanını düzeltemez. THK'yi mahkemeye veren ve zamanın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerine mektuplar gönderen Nuri Demirağ, hiçbirinden sonuç alamayınca fabrikasını kapattı ve siyasete atıldı.
 
PatRoN.SanDoKaN
Forum Ustası
Göktürk uydusunu 2013'de İtalya fırlayacak ve ayrıca:

YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜK SIRALAMASI

ABD, 1997'de çıkardığı bir yasayla, İsrail topraklarının yüksek çözünürlükte çekilen uydu fotoğraflarının Amerikan firmalarınca ticaretinin yapılmasını yasakladı. ABD yönetimi, yabancı firmalarında "Ulusal Savunma Yetki Yasası"na uyması için baskı kuruyor. İsrail yönetimi de Türkiye'nin yeni uydusuyla, ABD'nin bu sınırlamasını aşacağına inanıyor.
Hava saldırısı çok önemli, saldırı ve savunmada savaş uçakları gerekli. Türkiye'nin savaş uçaklarını Abd yapımı, onlardan satın aldık ve kontrol Abd'de.( Savaş anında zevkine göre uçakları kilitleyebilir ) Şimdi soru şu: Türkiye neden savaş uçağı yapamıyor? Cevap: "Türkiye'nin savaş uçağı yapacak teknolojisi yok ve ABD'nin büyük baskısı da buna izin vermez." Savaş gemileri için de aynı şeyler geçerli.

İşin gerçeği şu: İstediğimiz kadar dans edebiliriz ama ABD'nin kontrolünde... Daima patron; Abd'dir...
 
Junlopa
Daimi Üye
Bunlar bir şey değil. Daha ağır silahları üretebilmemiz lazım. Caydırıcılığı daha yüksek silahlar şart. Ortadoğu zaten kaynamaya başladı baya.
 
hakanfg
Cool Çırak
Arkadaşlar bunlardan en güzeli cobra.. hafif ve içindeki joistik ve termal kamera ile dışarıyı gayet net görebiliyorsunuz... 4 çeker ve 6500 motorla çok güzel gidiyor... yolda giderken o araçtan inmek bile istemiyorsunuz.. çünkü çok güvenli.... içinde kamera ile silahı yönlendir sonra çak gitsin.....
 
hakanfg
Cool Çırak
bide kirpiler var..... ki o cobradan daha güvenli ama o araçta silah yok.............. bu sıkıntı... içerde olduğun sürece sıkıntı yok mayınmış mermiymiş fıs gelir ama ...
 
Üst