NeCoLaS
Banned
Siteyi reklamsız gezmek için lütfen üye olun ya da giriş yapın.
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm
1.el-Fâtiha Sûresi Müddessir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 âyettir.
Kur'an'ın ilk sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına <<Fâtiha>> denilmiştir. Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına <<Ümmü'l-Kitâb>>, dinin asıllarını ihtiva eden manasına <<el-Esâs>>, ana hatlarıyla İslâm'ı anlattığı için <<el-Vâfiye>> ve <<el-Kâfiye>>, ilk defa inen yedi âyet manasına <<es-Seb'u'l-Mesânî>>, birçok esrarı taşıdığı için <<el-Kenz>>.
Peygamberimiz <<Fâtiha'yı okumayanın namazı olmaz>> buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur. Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı, çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede ifadesini bulmuştur.
Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde bulunulur.
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm
Bismillâhirrahmânirrahîm
Aralarında İmam Ebu Hanife'nin de bulunduğu bir gurup fakihe göre besmele, Fatiha'dan ve diğer surelerden bir ayet değildir, sadece Neml suresinin 30. ayetinde geçen besmele ayettir. Diğerleri sure başlarında teberrüken yazılmıştır. Onun için namazda sesli okunmaz.
Aralarında İmam Şafii'nin de bulunduğu diğer bir gurup fakihe göre besmele Fatiha ve diğer surelerin ilk ayetidir. Şafiiler besmeleyi namazda sesli okurlar.
Bir hadiste "Besmele ile başlamayan her iş güdüktür" buyrulmuştur. Bu sebeple müslümanlar bütün işlerine "Besmele" ile başlarlar. İşlere Allah adıyla başlamak ne kadar güzel bir davranıştır! Nahl suresinin 98. ayeti gereği olarak da Kur'an okumaya başlarken "Euzü" çekilir.
1. Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.
2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
3. O, rahmândır ve rahîmdir.
4. Ceza gününün mâlikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
6. Bize doğru yolu göster.
7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Âmin.
Âlemîn>>, âlem kelimesinin çoğuludur. İnsan, melek ve cin gibi akıl sahibi yaratıkların tamamını içine alan evrenin adıdır. Bazıları da, Allah'ın varlığına delâlet eden her şeye âlem denildiğini söylemişlerdir.
Rahmân, iyi olsun kötü olsun, mümin olsun kâfir olsun, ayırım yapmadan dünyada nimetini herkese veren Allah demektir.
Rahîm ise, ahirette nimetlerini sadece müminlere veren manasınadır. Cenab-ı Allah, dünyada herkese nimet verdiği halde, kendisine inananlara ahirette özel muamele yapacaktır. Kur'an'da geçen <<Rahmân>> ve <<Rahîm>> kelimeleri hep bu manada kullanılmıştır.
Ceza günü, ahirette herkesin hesaba çekilip iyinin iyi, kötünün de kötü karşılık alacağı muhakeme günüdür.
Müfessirlerin açıklamalarına göre kendilerine lütuf ve ihsanda bulunulan kimseler, peygamberler ve onların yolunda gidenlerdir. Gazaba uğramışların yahudiler, sapmışların ise hıristiyanlar olduğu rivayet edilmiştir.
Bununla beraber, doğru yoldan sapma ve Allah'ın gazabına uğrama, yalnızca hıristiyan ve yahudilere mahsus değildir.
6. âyette Allah Teâlâ'dan bizi <<doğru yol>>a iletmesi istenmiş, 7. âyette ise doğru yolun ne olduğu <<örnekle eğitim>> metoduna göre anlatılmıştır. Bu da başta Peygamber olmak üzere iyilerin yolunu iyi, kötülerin yolunu da kötü olarak göstermektir. İşte Kur'an'ın büyük bir kısmı, bu iki âyetin tefsiri mesâbesindedir.
2.el-Bakara Sûresi
Medine'de inmiştir. 286 âyettir. Kur'an'ın en uzun sûresidir. Adını, 67-71. âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlâka ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.
3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
4. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.
Kur'an sûrelerinden bazılarının başında <<el-hurûfu'l-mukattaa>> denilen birtakım harfler vardır ve bunlar bulunduğu sûreden bir âyettir. Böyle manası açık olmayan âyetlere <<müteşâbih>> denir. Müteşâbih olan âyetin gerçek manasını ancak Allah bilir. Bazı âlimler ise onları <<tevil>> ederler. Buna göre Elif, Lâm, Mîm harflerine şu manalar verilmiştir:
a) İşte elinizdeki Kur'an'ın kelimeleri bu harflerden teşekkül etmiştir. Buyurun, siz de benzerini yapın!
b) Dikkatleri toplamak için bir edebî sanattır. Zira söze üstü kapalı olarak başlamak sonra onu açmak daha fazla ilgi uyandırır.
c) Öğrenmenin harflerle başladığına işarettir.
Müttakî, takvâ sahibi demektir. Allah'ın azabından hakkıyla korkan, O'nun buyruklarına karşı gelmekten sakınan, rahmetine güvenip gerektiği gibi kulluk eden kimselere Kur'an'da hep <<müttakîler>> denmiştir.
Gayba iman, İslâm'ın <<Âmentü>>sünün kısaltılmış ifadesidir. Manası: Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, kaza ve kadere, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmaktır. Kur'an'ın pek çok yerinde <<Gayba iman eder>> veya <<ederler>> cümlesi gelecektir. Bunların hepsi, iman esaslarının kısaltılmış şeklidir.
Bakara sûresinde söze, önce dikkatleri çeken harflerle başlanılmış, hemen arkasından Kur'an'dan söz edilmiştir. Demek ki, şu elinizdeki kitap (Kur'an) kendisinde şek ve şüphe bulunmayan Allah kelâmı ve iyiler için doğru yol rehberidir. Kur'an, bir rehberdir, yol göstericidir. Ancak kime yol gösterir, kime rehberlik eder? İşte âyetlerde bu soruya cevap verilmiş, öncelikle müttakî olup gayba inananlara yol gösterdiği anlatılmıştır. Kur'an gerçekte bütün insanlığa indirilmiştir. Ancak, sadece ona yönelen ve onunla doğru yolu bulmak isteyenlere rehber olacaktır.
Burada gayba imandan sonra <<Kelime-i Şehâdet, namaz, zekât, oruç ve hac>>dan ibaret olan İslâm'ın beş temelinden sadece <<namaz ile zekât>> zikredilmiştir. Bu iki temelin zikri, örnekleme yoluyla diğerlerine de işarettir. Bu itibarla Kur'an'da <<namaz ile zekât>> bu âyette olduğu gibi beraber anıldığı vakit, beş temele işaret edilmektedir.Kaynak: Diyanet Vakfı Kur'an Meali
Saygılarımla...
- Yönetici düzenlemesi: :