Türkçemizi Korumak İçin 11 Öneri

salih_h
Cool Üye
Bir Dil Konferansı başlıklı yazıda; Nihat Sami Banarlı: Dilin millet için öneminden bahsederek zaman içinde kaynağını dışarıdan alan ideolojilerin milleti tahrip etmek için dili bozmaya yöneleceğine dair kaygılarını dile getirmektedir. Bir Türk dili sevdalısı olan Banarlı “Şu fâni dünya saadetleri içinde hiçbir şey aziz Türk çocuklarına Türk Dilini öğretmek kadar güzel hizmet değildir.” diyerek dilimizi öğretmenin önemine işaret ederek bu vazifenin yalnızca Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlere ait bir vazife olmadığına dikkat çeker, diğer öğretmenlerin ve anne babaların bu konuda sorumluluk almaları gerektiğini vurgular. Türk Dilindeki kelimelerdeki nağme güzelliğine dikkat çeken Banarlı, Türkçe’nin ideal bir şiir dil oluşundan da bahseder. Türkçe’nin bir imparatorluk dili olduğunu belirten yazarımız, “Türkçe hüküm sürdüğü toprakların neresinde güzel bir ses bulmuşsa onu kendi bünyesine almıştır.” der. Öz Türkçecilik adına halkın benimsediği bu tür kelimeleri değiştirmenin yanlışlığına işaret eden yazar şöyle demektedir: “Böyle bir tarih boyunca işlene yontula güzelleşmiş halk şiirine, aile harimine, millî vicdana yerleşmiş kelimeleri sevmemiz, anlamamız ve korumamız tabiidir. Böyle kelimeler dillerde, efsanenin Nisan yağmurundan düşen damlaları sedef içinde saklayıp işledikten sonra iri ve parlak inciler haline koyması gibi zamanla ve sabırla işlenmişlerdir. Bu halis incileri birtakım encik boncukla değiştirmek en azından incideki kıymeti anlamamaktadır.”Yanı sıra yazar Türk toplumundaki uzun hece kavramından bahsedip,atalarımızın eski zamanlarda iletişim zor olduğundan kısa ama uzun heceli kelimeler kullandığına;bu yüzden de günümüzdeki eski eserlerin çoğunda bu kavramın olduğundan bahsetmiştir.

Saygılarımla
 
salih_h
Cool Üye
dili bir bütünün parçası olarak görmek, önce o bütünü geliştirmektir.
konuyu açana ve yayınlayana teşekkürler iyiki varsınız

saygılarımla
 
HELMERT
Forum Kalfası

Öncelikle konu için teşekkürler.

Öncelikle şunu söylemek gerek; bir dilin gelişimi demek o dile yeni söcükler katmak demektir. Bu süreçlerin geçtiği yol da bilimsel yayınlar ve edebi eserlerden geçer.

2547 Sayılı YÖK yasasının 23,24,25. mad. sırası ele Yard.Doç, Doç ve Prof. atamalarına ilişkin usül ve esasları belirler. Ayrıca Türkçe eğitim yapan Üniversitelerde dahi istenirse Yabancı Dilde (İngilizce) Yüksek Lisans ve Doktora tezleri yazılmaktadır. Hemen belirteyim ki, bu tezler için oluşturulmuş projelerin finansmanı kamu kaynağıdır. Yani ana dili Türkçe olanların parasıdır.

Yani YÖK sistemi, üst akademik kadrolara atama için SCI (Uluslarası hakemli dergiler) indexinde yer alan çeşitli sayıda makale ister. Bunlar yoksa istediğiniz sayıda Türkçe yayınınız, kitabınız olsun bir hiçsiniz. Örnek olarak, Türkçe bir makalenizi türkçe bir dergide yayınlarsanız ; makalenizin bilimsel değeri ne olursa olsun, değersizdir. Ama aynı makaleyi İngilizce ye çevirip yayınlatırsanız, O zaman salt bu makale bile size bir Yard.Doç kadrosu getirebilir, para ödülü bile alırsınız:)!

Bu süreç devam ettikçe ( ki daha da etkinleşecek), Yabancı dilin araç olmaktan çıkıp amaç haline gelmesi (iş anaokullarına kadar indi) söz konusu olacaktır ki!, günümüz siyasetini de işin içine katınca, ben pek iyimser olamıyorum.

Paylaşım için teşekkürler.

Selamlar.

 
- Yönetici düzenlemesi: :
bellikci
Çırak
lisan olmadan, insan zaten olmaz!... iyi lisan, iyi insan!... ehemmiyetine binaen çok teşekkürler, ve herkesin istifade etmesi ümidi ile...
öncelikle Rahmetli Cemil Meriç'i çok iyi ve anlayarak ve tefekkür ederek okunması temennisi ile, selam ve sevgiler...
bilal ellikci
herseytv.net herÅŸey çok
 
- Yönetici düzenlemesi: :
numan1234
Forum Kalfası
Uygulamalı ve her yerde kullanmalıyız ki Türkçe dilimizi koruyabilecek adımlar atmış olalım.
 
Üst